Pazar ile ilgili atasözleri ve anlamları. İçinde ve anlamında pazar kelimesi geçen atasözleri hangileridir? Pazar hakkında atasözler nelerdir?
Atasözlerinin kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmez. Atalardan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan (anonim) düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir. Atasözleri, geçmiş kuşaklardan süzüle süzüle günümüze kadar gelmiş özellikleri sözün içerdiği anlama göre değişir. Atasözü pek çok dalda eğitici yol gösteren, öğüt veren kalıplaşmış sözlerdir.
Pazar ilk pazardır.
Pazara götürüp satmak istediğimiz mala ilkin kaç paraya alıcı çıkmışsa en yüksek fiyat odur. Satıcı buna razı olmazsa daha sonra alıcılar bu fiyatı pek vermez. Verse de çok az görülür.
Utanma pazar, dostluğu (mideyi) bozar
Alışverişin kullarına dostlar arasında uyulmalı, bu konuda his ve duygularla hareket edilmemelidir. Eğer tanıdıklar arasındaki alışverişte, fiyatın ve ödeme şartlarının belirtilmesine utanılırsa sonunda dostluk bozulur.
Utanma pazar, mideyi boza
Taraflar birbirine ne denli yakın da olsalar bir alışverişte açıkça konuşup anlaşmaları gerekir, ‘ayıp olur’ kaygısıyla başta değinilmeyen konular yüzünden sonradan araya soğukluk, kırgınlık girer.
Yaşı at pazarından sorarlar
At satın alınırken, yaşına bakılır ve yaşlıysa tercih edilmez. Fakat insanlarda öyle bir durum söz konusu değildir. Çünkü insanların değeri yaşına bakılarak değil; bilgisine, yeteneğine, mesleğine ve karakterine bakılarak ölçülür.
Kör pazara varmasın, pazar körsüz kalmasın.
Alışverişin inceliklerinden anlamayan, püf noktalarını bilmeyen bilinçsiz kişiler vardır. Bunlar alışverişe çıktığında esnaf bu tiplerden hoşlanır. Çünkü bunlar esnafa, yolunacak kaz gibi gelir.
Keseye danış, pazarlığa sonra giriş
Kişi, alışverişe çıkmadan veya herhangi bir şey satın almadan önce bütçesine göre hesabını yapmalıdır. Kişi parası kadar iş yapmalı ve parasının yetmeyeceği şeyleri satın almamalıdır. Ayrıca yeterli parası yoksa da alışverişe girişmemelidir.
Kes parmağını çık pazara, ilaç buyuran çok olur
İnsanların bir derdi olduğu zaman, çevremizde bunu gören kişiler çözüm üretme çabasına girerler. Ancak o kadarla kalırlar. Doğru çözümü seçmek her zaman bize kalır.
Herkes aklını pazara çıkarmış, yine kendi aklını beğenmiş (almış).
Herkes insan kendi aklını, yaptığını beğenir. İnsanlar kendi akıllarını başkalarının aklından üstün görürler. Bir konu hakkında çeşitli fikirler arasından, en çok kendi fikirlerini beğenirler. Çünkü ölçüleri de kendi akıllarıdır.
Haramzade pazar bozar, helalzade pazar yapar.
Edepsiz, ahlaksız, kanı bozuk kişi, her fırsatta insanların arasını açarak insanları birbirine düşürür. Asil ve efendi kişi ise arası bozuk olan kişiler arasında arabuluculuk yapar, anlaşmalarına yardımcı olur.
Geçti Bor`un pazarı (sür eşeğini Niğde`ye)
“İş işten geçti artık, fırsatı kaçırdın” anlamında kullanılır.
Gammaz olmasa tilki pazarda gezer
Kötü niyetli insanlar her düşündüklerini yapamıyorsa, bunun nedeni diğer insanlardır. Gizli, yasadışı yollarla çıkarını sağlayan kişi, yakayı ele vereceğinden korkmasa bu işleri açıktan açığa yapar.
Evdeki hesap çarşıya uymaz
İnsan birşeye karar verirken biraz ön yargılarından, birazda bilgi ve deneyimlerinden istifade eder. Oysa hayat dinamiktir, şartlar heran değişebilir. Bundan dolayı yapacağımız iş için hazırladığımız tasarı, uygulamada düşündüğümüz gibi gerçekleştirilemez.
Eskiye rağbet (itibar) olsaydı, bit pazarına nur yağardı.
Özellikle günlük kullanılan eşyaların eskisini kimse sevmez. Herkes yeni şeyleri sever ve ister. Bu bakımdan eski eşya satılan yerlere fazla itibar olunmaz.
Denizdeki balığın pazarı olmaz.
Birçok güçlüğün üstesinden geldikten sonra ele geçirileceği umulan yani elde olmayan bir şeyin alımı satımı üzerinde konuşulmaz.
Bostan gök iken, pazarlık yapılmaz.
Ne olacağı, nasıl gelişeceği, nasıl sonuçlanacağı bilinmeyen bir konu, iş ya da durum üzerinde anlaşmaya varılıp söz verilemez.
Akılları pazara çıkarmışlar, herkes kendi aklını almış (beğenmiş).
İnsan; kendi düşüncesini, davranışını, yaptığı işi, başkalarınınkinden daha üstün görür. Herhangi bir konuda farklı düşüncelerle karşılaşsa bile, yine kendi düşüncesini tercih eder. Bu gerçekte zayıflıktır; ama kendini her zaman beğenmek zorunda olan insandan, başka türlüsü de beklenemez.
Ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
Kişiler sahip olacakları kötü şeyi, görünüşte iyi şeye benzetiyorsa iyi olan şeyin değeri ve kıymetini unutur. Ancak sonrasında çok pişman olacaktır.