- Şaka etmek
bir kimseye eğlenmek amacıyla takılmak.
- Şaka gibi gelmek
bir türlü inanamamak.
- Şaka götürmemek
1) bir durum veya iş hafifsemeye, dikkatsizliğe gelmemek: ‘rica ederim gülmeyiniz, iş pek naziktir, şaka götürmez.’ -h. R. Gürpınar. 2) şakadan hoşlanmamak.
- Şaka kaldırmak
şakaya dayanmak, katlanmak: ‘bizim oralılar şakacıdırlar, şaka kaldırırlar.’ -m. Ş. Esendal.
- Şaka maka derken
‘işi ciddiye almadık ama’ anlamında kullanılan bir söz: ‘geçen gün, şaka maka derken az daha kavga ediyorduk bu yüzden.’ -n. Hikmet.
- Şaka yapmak
şaka niteliğinde bir şey yapmak veya söylemek: ‘ilk defa görüştüğümüz hâlde benimle şaka yaptı.’ -ö. Seyfettin.
- Şakası yok
‘hatır gönül tanımaz, gerekeni yapar’ anlamında kullanılan bir söz. - Şakaya getirmek
ciddi bir şeyi açıktan açığa söyleyemeyip şaka görünümü vererek söylemek: ‘şakaya getirip söyledim, latife ediyordum.’ -r. H. Karay.
- Şakaya sığınmak
şakaya vurmak: ‘kaç kez şakaya sığınıp benzer yanıtlar vermişti.’ -e. Atasü.
- Şakaya vurmak
ciddi bir söz veya davranışı şaka yoluyla geçiştirmek.
- Şakayı kakaya çevirmek
tkz. şakayken kaka olmak.
Şaka ile Başlayan Deyimler ve Anlamları
Paylaş