Uyku ile ilgili atasözleri ve anlamları. Uyku kelimesi ile ilgili atasözleri hangileridir? Uykuyla ilgili olan cümle atasözleri nelerdir?
Atasözlerinin kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmez. Atalardan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan (anonim) düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir. Atasözleri, geçmiş kuşaklardan süzüle süzüle günümüze kadar gelmiş özellikleri sözün içerdiği anlama göre değişir. Atasözü pek çok dalda eğitici yol gösteren, öğüt veren kalıplaşmış sözlerdir.
UYKU İLE İLGİLİ ATASÖZLERİ VE ANLAMI
Yılan sokan uyumuş, aç kalan uyumamış
Yoksulluk, açlık acıların en dayanılmazıdır.
Ver yiyeyim, ört uyuyayım; gözle, canım çıkmasın
Başkalarının sırtından geçinmeye alışmış kişi en hayati sorunlarının bile çözümünde kendisine hizmet edecek birini arar.
Su uyur, düşman uyumaz
Düşmana karşı her zaman uyanık davranmak gerekir.
Kısmetsiz köpek, sabaha karşı uyuyakalır
Tanrı kendisine kısmet vermemiş olan yaratık, yararlanılacak şeyi elde etmek kolaylaştığı zaman, başka bir işle uğraştığı için bundan yoksun kalır.
Eli boşa ağa uyur derler; eli doluya ağa buyur derler
Armağansız gelen kişiye yüz verilmez, armağanla gelen kişi ise güler yüzle ve saygı ile karşılanır.
Az yiyen az uyur, çok yiyen güç uyur
Kişi iyi uyuyabilmek için pek az da yememeli, pek çok da.
Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış
1) aç olan kimse, kendisine ne kadar rahatlık sağlanırsa sağlansın, dinlendirilemez. 2) bir şeye ihtiyaç duyan kimse, ancak onun giderilmesiyle rahata kavuşturulabilir.
Acıyan uyumuş, acıkan uyumamış
İnsan sıkıntıya katlanır da açlığa katlanamaz.
Uyku durak yok
Dinlenme imkânı yok.
Rüzgârlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu
Rüzgârlı havada kuytu bir yer, yağmurlu bir havada da uyku tercih edilir.
Kuşkulu uyku evin bekçisidir
Ufak bir tıkırtıdan uyanacak kadar hafif uyuyan ve tetikte olan kimse evin bekçiliğini iyi yapıyor demektir.
Düş uykudan sonra olur (gelir)
Bir işin temeli gerçekleşmedikçe ayrıntılarına sıra gelmez.
Açın uykusu gelmez
1) aç olan kimse, kendisine ne kadar rahatlık sağlanırsa sağlansın, dinlendirilemez. 2) bir şeye ihtiyaç duyan kimse, ancak onun giderilmesiyle rahata kavuşturulabilir.