Uzak ile ilgili deyimler hangileridir? İçinde ve anlamında uzak kelimesi olan deyimler nelerdir? Açıklaması ve anlamlarıyla beraber deyimleri derledik. Secdem.net
Deyimler, bir dilin anlatım yollarını, o dili konuşan toplumun geçmişini, yaşam biçimini, geleneklerini ve çeşitli özelliklerini belirten önemli ipuçları sağlarlar. Ayrıca deyimler, hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar. Anlattıklarımızı ilgi çekici hâle getirir. Çoğunlukla gerçek anlamından ayrı bir anlam taşıyan, en az iki sözcükten oluşan kalıplaşmış söz ya da sözcük grupları.eş. Kimi deyimlerde, asıl anlamlarından tamamıyla sıyrılmazlar. Yerine göre asıl anlamından da alınabilir, daha başka bir anlama da gelebilir. Bunu cümle içindeki kullanılış şeklinden anlarız.
Deyim ve atasözlerini karıştırmayın ikiside farklıdır. Atasözleri, az sözcükle çok şey anlatan özlü sözlerdir. Anlattıkları denenmiş, doğruluğuna inanılmış düstur (genel kural, kaide) niteliğindedirler. Deyimler ise, kalıplaşmış anlatım araçlarıdır. Cümle şeklinde olanlar bile bir anlam bütünlüğü taşımaz. Asıl anlamlarını içinde bulundukları cümleden alırlar; aldıkları anlam da değişmez bir kural niteliğinde değildir.
- Evlerden ırak (uzak)
hlk. ölüm veya kötü bir durumdan söz edilirken dinleyenlerin aynı durumla karşılaşmamalarını dilemek için söylenen bir söz: evlerden ırak, dağ gibi delikanlı iki günde devrildi gitti. - Gözden uzak tutmak
önem vermemek, arka plana itmek: çıkarlarını gözettiği sınıfı gözden uzak tutmak, adını andırmamak isterler. - Gözden uzaklaşmak
ayrılıp başka yere gitmek, görünmez olmak. - Uzak durmak
yaklaşmamak, karışmamak: ‘çocuklar ilk günü senden uzak durmuşlardı, nasıl bir kişi olduğunu kestiremiyorlardı.’ -t. Dursun k. - Uzak düşmek
uzak olmak, uzak bulunmak: ‘ben uzak düşmemeye çalışır, karşılarında bir yere ilişirdim.’ -y. Z. Ortaç. - Uzak kalmak
uzakta bulunmak: ‘ancak seven yürek bu, yavukludan uzak kalmaya dayanır mı?’ -n. Hikmet. - Uzak tutmak
uzakta kalmasını sağlamak: ‘hayatımızın o dönemlerdeki durallığı, biteviyeliği, romanı toplumumuzdan uzak tutmuştur.’ -s. İleri. - Uzaklara gitmek
1) konudan ayrılmak; 2) gözleri dalmak, dalıp gitmek. - Uzaktan bakmak (seyirci kalmak)
seyirci gibi davranıp karışmamak. - Uzaktan kumanda etmek
kişiyi veya grubu dışarıdan yönlendirmek.