Ağzının içi yangın yerine dönmek
Ağzının tadı bozulmak, tat alma duyusunu yitirmek: ‘ağzımın içi yangın yerine dönüp yine de ağrılar kesilmeyince çok sıkıntılı bir vaziyete düştüm.’ -r. N. Güntekin.
Yangını körüklemek
Gerginliği, anlaşmazlığı artırmak.
Yangından mal kaçırır gibi
Bir işte gereksiz telaş ve ivedilik göstererek, herkesten saklamaya çalışarak.
Yangına vermek
Tutuşturmak, bir şeyi bilerek yakmak.
Yangına körükle gitmek
Gerginliği, uzlaşmazlığı artıracak biçimde davranmak: ‘bey, bana teselli verecek yerde sen de yangına körükle gidiyorsun.’ -h. R. Gürpınar.
Yangın yerine dönmek
Çok kalabalıklaşmak.
Yangın bacayı sarmak
Durum olağanüstü kötüye gitmek.