Yol ile ilgili Atasözü ve Anlamları nedir? Yol kelimesi ile ilgili atasözleri hangileridir? Yol ilgili olan cümle atasözleri nelerdir?
Atasözlerinin kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmez. Atalardan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan (anonim) düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir. Atasözleri, geçmiş kuşaklardan süzüle süzüle günümüze kadar gelmiş özellikleri sözün içerdiği anlama göre değişir. Atasözü pek çok dalda eğitici yol gösteren, öğüt veren kalıplaşmış sözlerdir.
YOLLA İLE İLGİLİ ATASÖZLERİ VE ANLAMLAR
Yol bilen kervana katılmaz.
Bir işi kendi başına yapabilecek, bir engeli tek başına aşabilecek olan, başkalarının yardımına gerek duymaz.
Yol sormakla bulunur.
Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek, sormamak ayıptır. Bir işte izlenecek doğru yol bilenlerden sorulmakla öğrenilir.
Yol yürümekle, borç ödemekle tükenir.
Bir işte süreklilik esastır. Yol nasıl yürümekle, borç ödemekle bitirilirse, yapılacak herhangi bir iş üzerinde sürekli olarak çalışmakla başarılır.
Yol yürümekle, borç vermekle biter.
Yolu bitirmek için yürümek gerekir; borç da ödemekle tükenir. Bu atasözünün başka bir görüşü ise; iş ancak iyi bir çalışmayla sonuçlandırılır olarak yorumlanabilir.
Yolcu yolunda gerek.
Yolculuk yapacak olan kimse artık başka işlerle vakit geçirmemeli, bir an önce yola çıkmalıdır. Yolda giderken de, orada burada vakit geçirmemeli, yoluna devam etmelidir.
Yoldan (yol ile) giden yorulmaz.
Her işin bir yolu, yöntemi vardır. Birşeyi yeniden keşfediyormuş gibi davranmadan, bilinen ve herkesin uyguladığı yol ve yönteme göre davranılmalıdır. Bir işi yoluyla, yötemiyle yapan kimse güçlük çekmez.
Yoldan kal, yoldaştan kalma.
Yolculukta arkadaş çok önemlidir. İnsan, iyi bir arkadaşla yolculuk yapmak için, gerekirse yolculuğunu geri bırakmalıdır. Hayat yolu içinde durum böyledir.
Yolu sormak, kaybolmaktan iyidir.
Nitelikli insanlar bir işe atılmadan önce onu her zaman bir bilene sormalıdır. Doğru kişilerin geçmişinde yaptığı işlerin tecrübesini almak, yapılacak veya girişilecek bu işten en az zararla çıkılmasını sağlar.
Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt düz ovada yolunu şaşırır.
Varlıklı, zengin kimse, para gücüyle en zor işleri başarır. Züğürt ise, parasızlık yüzünden, en kolay işi bile başaramaz, şaşırır kalır. Zengin kimse, para gücüyle en zor işlerin bile üstesinden gelir. Züğürt ise en basit işleri bile parasızlık yüzünden başaramaz.
Zenginin kağnısı dağdan aşar, fakirin eşeği düz yolda şaşar.
Zengin ve varlıklı insanlar yapmak istediklerini amaçları çok zor bile olsa yaparlar. Bunu zorlanmadan para gücü ile icra edebilirler. Fakir ve imkansız insanlar ise yapmak istedikleri küçücük şeyleri bile beceremezler, buna fırsat yaratamazlar.
Aç (arık) at yol almaz, aç (arık) it av olmaz.
İnsandan verim almak ve işini tam olarak yerine getirmesi isteniyorsa, onun ihtiyaçları mutlaka yerine getirilmelidir. Karnı aç olan kimse iş yapamaz.
Acele yürüyen yolda kalır.
Her zaman verilen görevleri layıkı ile sorunsuzca başarmamız gerekir. Eğer acele davranırsak yapacaklarımızın arasındaki bazı maddeleri geçeriz, sonra işimizi bitiremeden yarım bırakmış oluruz. Bir yola başlarken aceleci olmamalı, eğer olursak bir aksilik çıkıp iş yolunun yarısında kalacağımızı aklımızdan çıkartmamalıyız.
Ağır giden yol alır, hızlı giden yolda kalır.
İnsan işlerini teenni ile (düşüne taşına) yapmalıdır. Düşünülerek, aceleye getirilmeden yapılan iş yüz güldürür, sonuç aldırır. Acele ile yapılan iş gelişigüzel olur, yüz güldürmez. Böyle bir işin kusursuz olamayacağı ortadadır.
Ahmak iti yol kocatır.
Akılsız it, nereye gideceğini bilmediğinden nasıl yollarda dolaşarak yorulursa, belli bir amacı olmadan çalışan kimsede hayatını, hiçbir başarı göstermeden tüketir.
Akıl için yol (tarik) birdir.
Karışık bir meselenin çözümünü, akıllı ve iyi düşündüklerine inandığımız birkaç kişiden ayrı ayrı sorsanız, aynı cevabı alırsınız. Bu sonuca nasıl vardıklarını araştırırsanız görürsünüz ki, hepside yargılamalarında aynı mantık yolunu kullanmışlardır. Salim akıl, bütün insanları aynı yöne sevkeder; çünkü akıl birçok konuda insanları aynı sonuca götürür.
Akılsız iti (köpeği) yol kocatır.
Akılsız köpek, nereye gideceğini bilmeyerek nasıl yollarda boş boş dolaşıp yorulursa, belli bir amaç gözetmeden, boşyere yorucu işlere giren kişi de yaşamını, hiçbir başarı gösteremeden tüketir, harcar.
Aklın yolu birdir.
Görünen köy klavuz istemez atasözümüz gibi aklında yolu birdir. Mantıklı ve doğru olan, sonuçları tahmin edilen ve en önemlisi gidişatı ortada olan bir olay için düşünülen her ortak yol doğru yoldur. Bu yolu oluşturmak için geçmiş tecrübeler kullanıldığı gibi, akıllı ve zeki insanların, olayların sonunu tahmin etmeside kullanılarak bu gerçekleştirilir.
Araba devrilince (teker kırılınca) yol gösteren çok olur.
İnsanları, henüz işin başındayken, başlarına kötü bir sonuç gelmeden önce uyarmalıdır. Tehlikeyi daha önce kimse haber veremezde kötü sonuç ortaya çıktıktan, iş işten geçtikten sonra şöyle bir yol tutumalıydın, böyle davranmamalıydın diye, akıl satar, bilgiçlik ve feraset gösterisi yaparlar.
At yiğidin yoldaşıdır.
İnsanın yol arkadaşı onun binitidir. İnsan, sahip olduğu binite gerekli özeni göstermeli, ona gözü gibi bakmalıdır. Biniti atsa onu iyi beslemeli, ona eziyet etmemelidir. Motorlu araçlarınızı da temiz tutmalı, onları hor kullanmamalıyız.
Avcı nanca al bilse; ayı onca yol bilir.
Şu dünyanın insanları diğer kişileri kandırmak için ne kadar farklı yollar kullanırsa kullansın, kandırılmak istenen kişi her zaman farklı çözümler ile bu sorunu atlatır. Bu atasözünde avcı ne kadar yol denerse denesin, hile yaparsa yapsın, ayı bütün yolları bilir, o kadar yol görmüştür şeklinde anlatılmak isteniyor.
Avcı ne kadar hile bilse, ayı o kadar yol bilir.
İnsanların iyi görünmelerine kanmayan tecrübeli, olgun ve aklı selim insanlar hiçbir zaman aynı hataya düşmezler. Karşısındaki kişiler ne kadar çok farklı yol deneyerek onu kandırmak istesede o kanmaz, kimsenin oyununa gelmez. Hatta ve hatta sonuçlarını bile tahmin edebilir.
Azıksız yola çıkanın, iki gözü el torbasında olur.
Birçok kişi bir süre sonra kendisine gerekli olacak yiyecek, içecek veya alet edevatları vaktinde hazır etmemektedir. Ancak zamanı geldiğinde ve kendisinin bunlara ihtiyacı olduğunda bu duruma hazırlıklı kişileri arayıp sorar, bu gibi hazırlıklı insanlardan yardım bekler. Bu duruma göz yuman kimse ise kişiyi irdeler ise hazırlıksız gelen kimsenin durumunu düzeltebilir, hatta onu bir dahaki saffada daha düzgün olmasını sağlayabilir.
Bir insanı tanımak için ya alışveriş etmeli, ya yola gitmeli.
İnsanlar belli değer yargılarına sahiptir. İnsan, inandığı dava veya mensup olduğu dinin kendine yüklediği görevleri yerine getirdiği için iyi sanılmamalıdır. İnsanın nasıl bir karakter taşıdığı asıl sosyal münasebetlerde, özellikle alışveriş gibi çıkarların çatıştığı durumlarda yada kendi ortamından uzaklaşmasında ortaya çıkar.
Can canın yoldaşıdır.
İnsan tek başına yaşayamaz. Yanlızlık Allah’a mahsustur. İnsan, konuşup düşünmek, dertleşmek ve iş yapmak için arkadaş arar.
Çiftçiye yağmur, yolcuya kurak; cümlenin muradını verecek Hakk.
Her kul, Allah’tan kendine gerekli olan şeyleri ister. Kimi kulların istekleri, başka kulların zararına yol açacak nitelikte olabilir. Kullarının dileklerini kabul edecek olan Allah’tır. Bu dünyada kimi ağlarken kimide güler. Hangi kulun dileği yerine gelmişse Allah böyle uygun görmüş demektir.
Dağ ne kadar yüce olsa yol (onun) üstünden aşar.
Her büyük kişiden daha yetkili kişi, en önemli makamın bir denetleme yöntemi vardır. / Yenilmesi imkansız gibi görünen zorluklarında çözüm yolu vardır. Dağın yüceliği insanın gözünü korkutmadığı gibi, işlerin çetinliğide insanın ümidini kırmamalıdır.
Danışan (zengin) dağlar aşar, danışmayan (olmayan) yolda şaşar.
Herhangi bir konuda bilgili ve erdemli insanlara danışarak bir problemi aşmak yerine kendi bildiğimiz gibi yapmak bizi yolda bırakır. Tıpkı parası olupta danışmadan harcayan insanlar gibi. Yatırım yapmaksızın harcama bir süre sonra son bulur ve kişi yarı yolda kalır. Her daim bir bilene sorarak işlerimizi yürütmeliyiz.
Danışan dağı aşmış, danışmayan (-ın) yolu şaşmış.
Bir konuda ehil ve bilgili kimselerle istişare (danışma) yapmak peygamberimizin bize önerdiği bir yoldur. Bilmediği şeyi bilene soran, en güç işlerin altından kalkar. Sormayan, güçlükler içinde yuvarlanır gider.
Deli ile çıkma yola, başına getirir (gelir türlü) bela.
İnsanın yol, hayat yada iş arkadaşı akıllı bir olmalı ki, ona hiç değilse zararı dokunmasın. Deli, kendisiyle arkadaşlık edenin başına çeşit çeşit dertler açar.
Düşenin dostu olmaz, hele bir yol düşte gör.
Zenginle, iş başında olanla herkes dostluk kurar. Çünkü ondan çıkarları vardır. Zengin kişi yoksul düşünce, iş başındaki işten ayrılınca, çevresinde o dostlardan kimse kalmaz. Hepsi eski dostlarını kötü durumuyla başbaşa bırakırlar. Bundan dolayı dost seçerken dikkatli olmalı, az ama erdemli olanlarla yetinmeliyiz.
Erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır.
Yapacakları işe erken başlayanlar kazançlı olurlar. Bir işi işin içinde çözmek çok daha doğru olacağı gibi, erken evlenen bir insanında erken çocuğu olur. Erkenden birçok hayat konusunu tecrübe edenler, yaşıtlarına göre çok daha ileride olurlar.
Gönülden gönüle (kalpten kalbe) yol vardır (kalp kalbe karşıdır).
İnsanların kalpleri bileşik kaplar kanununu andırır. Birbirine açık bir kanalcıkla bağlı olan kaplardan birine hangi sıvı konulursa, diğer kaplara aynı sıvı geçer. Kalplerde bu özelliği taşır. Birbirine bir takım duygularla bağlı olan iki kimseden biri, öteki için ne düşünüyorsa oda beriki için aynı şeyi düşünür.
Hal halin yoldaşıdır.
Hayat mücadeleleri, çektikleri sıkıntılar ve geçirdikleri tecrübeler birbirinin aynı olan kimseler daha iyi anlaşırlar. Böylelerinin birbirlerini daha iyi anlamaları tabiidir.
Herkesin ettiği yoluna gelir.
Bu dünya etme bulma dünyasıdır. Bir kimse başkasına bir kötülük yaparsa aynı şey kendisininde başına gelir, iyilikte böyledir.
Kervan yolda düzelir.
Bir işin içine girdikten sonra düzelmesi beklenmelidir. İşin sorunları işin içinde çözülür. Bu şekilde olması hem bu işe gönül koymuş kişiler tarafından başarıya ulaşılmasını sağlar, hemde sorunları zamanında ve yerinde tespit etmeyi sağlar.
Su testisi su yolunda kırılır.
Birşey, hangi amaca hizmet ediyorsa o uğurda bir kazaya uğrar; yok olur. Bir insanda hangi yolun yolcusu yada hangi amacın peşindeyse, o yolda yada amaç uğrunda başına bir kaza gelir.
Varsa (var mı) pulun, herkes kulun; yoksa (yok mu) pulun, dardır yolun.
Zengin ve varlıklı olana herkes yaklaşır, ona kul, köle olur, hizmetine koşar. Yoksula kimse yüz vermez, onu insan yerine bile koymazlar. Dahası, böyle kimselerin adı deliye çıkar.