Yürek ile ilgili deyimleri ve anlamları. İçinde ve anlamında Yürek kelimesi geçen deyimler hangileridir? Yürek ilgili Deyimler nelerdir? Yeni sözleri…
Birçoğumuz deyimlerle ilgili bazı sözler veya cümleler bulmaya çalışmaktayız. Bugün’de yukarıdaki başlık altında sizler için deyimler derledik. Evvela Deyimin tanımını yapmakla başlamakta fayda vardır. Deyimler çok büyük bir oranda mecaz anlamda kullanılır ancak gerçek anlamda kullanılanlara da rastlanmaktadır. Secdem.net
Bazı durumların ifade edilmesinde zorluk yaşandığında, anlamların yetersiz kaldığı anlarda etkili bir anlatım aracı olarak deyimleri kullanırız. Çoğunlukla gerçek anlamından ayrı bir anlam taşıyan, en az iki sözcükten oluşan kalıplaşmış söz ya da sözcük grupları.eş. Kimi deyimlerde, asıl anlamlarından tamamıyla sıyrılmazlar. Yerine göre asıl anlamından da alınabilir, daha başka bir anlama da gelebilir. Bunu cümle içindeki kullanılış şeklinden anlarız.
- Acısı içine (yüreğine) çökmek (işlemek)
1) bir şeyin acısını derinden duymak; 2) kötü bir şey olacağını düşünerek önceden üzülmek.
- Altın yürekli olmak
çok iyi niyetli, merhametli olmak: ‘o kadar fazla altın yürekli olacağına bir parça daha zarif ve cazibeli bir adam olsaydı.’ -r. N. Güntekin.
- (birinde) yürek selânik olmak
şaka çok korkmak ve çok heyecanlanmak: ‘ikisinde de yürek selânik.’ -h. R. Gürpınar.
- (birinin) yüreğine işlemek
yüreğe işlemek.
- (birinin) yüreğine oturmak
çok üzmek: ‘işte, yine başındaki bu dert de gelip yüreğine oturmuştu.’ -s. F. Abasıyanık.
- (birinin) yüreğini tüketmek
bir şeyi anlayıncaya kadar anlatanı çok yormak.
- Mangal gibi yüreği olmak
cesareti çok olmak: ‘sen bana iyi baksana, bende mangal gibi yürek var!’ -o. Kemal.
- Yere bakan yürek yakan
‘uysal ve uslu göründüğü hâlde sinsice kötülük yapan’ anlamında kullanılan bir söz.
- Yüreğe işlemek
çok derin acı uyandırmak: ‘fakat sesi kulaklara değil, doğru yüreğe çarpar, yüreğe işlerdi.’ -r. H. Karay.
- Yüreği ağzına gelmek
birdenbire çok korkmak, aşırı korku veya sevinçten fazlasıyla heyecanlanmak, endişelenmek: ‘çıngırağın her çekilişinde ikisinin de heyecandan yürekleri ağızlarına geliyor.’ -m. Yesari.
- Yüreği bayılmak
karnı çok acıkmak.
- Yüreği boğazına tıkanmak
sıkılmak, üzülmek, dertlenmek: ‘yüreğim boğazıma tıkanmış bir hâlde, bu basit, bu aşağılık konuşmaları dinliyorum.’ -y. K. Karaosmanoğlu.
- Yüreği bozulmak
bunalmak, sıkılmak: ‘yüreği bozulanların gözleri karanlık koridorlara, kapılara, pencerelere kaydı.’ -l. Tekin.
- Yüreği burkulmak
çok üzülmek, çok acı duymak: ‘babamın küçük yalısını eşyasıyla satın alan … bir meşrutiyet devri mebusunu ziyaret ettiğim zaman … yüreğim burkulmuştu.’ -r. H. Karay.
- Yüreği çarpmak
1) kalbi çarpmak veya çalışmak; 2) coşku sebebiyle kalp hızlı hızlı çarpmak veya çalışmak; 3) merak, kaygı, korku, heyecan vb. duygularla tedirgin olmak, huzursuz olmak: ‘bunu düşündükçe gülümser, tatlı tatlı yüreği çarpar, ruhunda kopan bir hamleyle örsünün üzerinde milyarlarca kıvılcım tutuştururdu.’ -ö. Seyfettin.
- Yüreği daralmak
sıkılmak, bunalmak, içi daralmak: ‘yusuf bütün olayları korkuyla, yüreği daralarak izliyordu.’ -y. Kemal.
- Yüreği dayanmamak
acısına katlanamamak, çok acı duymak.
- Yüreği ezilmek
1) üzülmek, acı duymak: ‘yüreğim merhametten eziliyor, dizlerim vücudumun yükü altında çökecek gibi oluyordu.’ -r. N. Güntekin. 2) açlık duymak.
- Yüreği ferahlamak (hafiflemek)
kaygıdan kurtulmak.
- Yüreği götürmemek
dayanmamak, katlanamamak.
- Yüreği göz göz olmak
dert, acı ve sıkıntıdan içi kabarmak, aşırı dertlenmek: ‘göz göz oldu yüreğim, gözlerinin derdinden’ -halk türküsü.
- Yüreği hop etmek (hoplamak veya oynamak)
birdenbire korkup heyecanlanmak: ‘ansızın geldin, dedi, yüreğim oynadı.’ -m. Ş. Esendal.