Avustralya’nın neredeyse tam ortasında, çorak ve dümdüz ovada yer alan Ayers Kayası (Uluru) görenleri şaşırtıyor. Ayers Kayalığı’nın Aborjin dilindeki ismi, “büyük çakıl taşı” anlamına gelen “Uluru”dur. Aborjinler, kayalığın içindeki mağaraları, resimlerle süslemişlerdir. Ayers Rock olan Uluru, Avustralya’nın tam ortasındaki red centre dedikleri kırmızı çölde bulunan 348 metre yüksekliklteki kumtaşından oluşan yekpare bir kaya oluşumu.
Orta Avustralya’daki Ayers Kayalığı, feldspat açısından zengin, iri taneli bir kum taşı olan arkoz barındırır. Bu mineral, kayalığa meşhur kırmızı rengini verir. Yüzeyinin ince tabakalardan oluşmasının sebebi, içindeki minerallerin kimyasal olarak çürümesinden ve mekanik erozyondandır. İnce tabakaların yüzeyinin paslı bir görüntüsü vardır.
Kayalığın bazı bölümlerinde küçük göletler oluşturan yağmur suları, bu civarda yaşayan canlılar için de bir yaşam kaynağı. Kayanın güney ucundaki Maggie Kaynakları olarak bilinen gölet, en kurak mevsim dışında, hemen her zaman su bulunduruyor.
Bu kayanın oluşumunun yaklaşık 550 milyon yıl önce Prekambriyan döneminde gerçekleştiğine inanılmaktadır. Çok büyük dağ sıraları birbirlerini itmiş ve 200 milyon yıl boyunca aşınmışlardır. Sonuçta orta Avustralya’daki Mann, Musgrave ve Petermann sıradağları ortaya çıkmıştır. Bu sıradağların tortuları Amadeus Havzası’na çökmüştür. Yaklaşık 300 milyon yıl önceki toprak hareketleri sayesinde, bugünkü gösterişli şekiller ortaya çıkmıştır.
Büyük bir bölümü yer altında olmak üzere 348 m uzunluğa sahip Uluru Kayası’nın deniz seviyesinden yüksekliği ise 863 metre. Uzunluğu 3,6 km, genişliği 1,9 km, çevresi 9,4 km olan kültle toplam 3,33 kilometrekare alanı kaplıyor. İnanılmaz olmakla birlikte Uluru’nun 2,5 km kitlesinin yer altında bulunduğuna inanılıyor.