Fen Bilimleri Terimi Olarak Biyogenez:
Canlıların kendilerine benzeyen canlılardan oluştuğunu açıklayan görüş.
Biyoloji Terimi Olarak Biyogenez:
Canlıların kendilerine benzeyen canlılardan oluştuğunu açıklayan görüş.
Biyogenez Nedir ve Biyogenez Teorisi Kime Aittir?
Biyogenez, canlı organizmaların yaşam döngüsünün, yani yeni bir organizmanın varlığını sürdürebilmesi için başka bir organizmadan türemesi sürecidir. Bu kavram, canlıların hayatlarının önceden var olan canlılardan türemesi ilkesini ifade eder. Biyogenez, canlıların ortaya çıkışı ve üremesi konusunda temel bir ilkedir ve bu ilkeye dayanan biyogenez teorisi, canlıların aniden var olmadığını, aksine önceki canlı organizmalardan türediklerini savunur.
Biyogenez teorisinin karşısında, geçmişte var olan bir diğer teori olan spontan jenerasyon (abiogenez) teorisi bulunmaktadır. Spontan jenerasyon teorisine göre, canlılar cansız maddelerden doğrudan ortaya çıkabilir. Ancak, 19. yüzyılın ortalarında gerçekleşen deneysel çalışmalar, biyogenez teorisini desteklemiştir.
Biyogenez teorisinin öncüsü ve başlıca savunucusu, 17. yüzyılın ünlü İtalyan doktor ve fizikçisi Francesco Redi’dir. Redi’nin 1668 yılında yaptığı et böcekleriyle ilgili deneyler, açıkça göstermiştir ki, et kapalı bir ortamda tutulduğunda sinek larvalarının ortaya çıkmadığı ve bu canlıların varlığının önceki canlılardan türediği görülmüştür. Bu, spontan jenerasyon teorisine güçlü bir karşı argüman oluşturmuştur.
Daha sonraki yıllarda, 19. yüzyılın ünlü biyologlarından Louis Pasteur, biyogenez teorisini destekleyen önemli deneylere imza atmıştır. Pasteur, özel olarak tasarlanmış deneyleriyle mikroorganizmaların steril ortamlarda olmadıkça oluşmadığını ve varlıklarını sürdürebilmeleri için önceki organizmalardan türemeleri gerektiğini kanıtlamıştır.
Bu temel bilgiler ışığında, biyogenez teorisi, canlı organizmaların varlığını sürdürebilmeleri için önceki canlı organizmalardan türedikleri ilkesini savunarak, canlıların aniden var olmadığını, aksine önceki canlılardan türediklerini öne sürer.