Cumhuriyetin kaçınncı yılını kutluyoruz? sorusunu bir çoğumuz çok merak ediyoruz. Onun için hemen araştırırız ve bunun cevabını öğrenmeye çalışırız. 29 Ekim 1923 Yılında ilan edilen Cumhuriyet Bayramı vatandaşlara bir çok ayrıcalık ve yenilikler getirdi. Her yıl Türkiye de büyük bir çoşku ile kutlanan 29 ekim cumhuriyet bayramı kaçıncı yılı olduğu nu bir çoğumuz merak ediyoruz.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığında kurulan Cumhuriyet ulusa ve millete bir çok hak ve yetki sağlamıştı. (bu yıl cumhuriyetin kaçıncı yılı) olduğunu nasıl bilebiliriz? Bu sorunun cevabı çok kolay 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edildiğine göre “Şu an içinde bulunduğumuz yıl ile -1923= ” çıkarma işlemini yaparak Cumhuriyetin kaçıncı yılını kutladığımızı kolaylıkla bulabilirsiniz. cumhuriyet kaçıncı yılında olduğunu artık kendinizde hesaplayarak kolayca bilebilirsiniz. 2022 yılında olduğumuza göre 2022 – 1923 = 99 Cumhuriyet olarak kutlanır. Cumhuriyetimizin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk”ün bir nevi Türk Milletine armağanıdır.
Cumhuriyetin ilanı kaç yılındadır.
2022 yılında Cumhuriyetin 99. yılı kutlanacak. Cumhuriyetimiz 99 yıldır tek parça sapa sağlam ayakta olmaktadır.
Ulusal Egemenlik Çocuk bayramı Türkiye Cumhuriyetinin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde resmi bayram olarak kutlanılmaktadır. Türk ulusları için özel günlerden birisidir.
Bu sene Cumhuriyetin 98. yılını kutlayacagız. Diger kutlamalardan bu yılki kutlamaların daha farklı olmasını ve bu yıl yapılacak kutlamalarda birlik içinde daha güzel günlere adım atacağımızı göreceğimizi umuyoruz.
Bu bayram yalnızca Türkiye”de değil diğer Türk Devletlerince de kullanır. Bunun için 29 Ekim günü hem ülkemizde hem de Kuzey Kıbrıs”ta çoşkuyla karşılanan ve kutlanılan milli bir bayramımızdır.
Cumhuriyet Bayramı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet yönetimi ilan etmesi anısına her yıl 29 Ekim günü Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs’ta kutlanan bir millî bayramdır.
Cumhuriyet Bayramı’nın kutlandığı ülkelerde 28 Ekim öğleden sonra ve 29 Ekim tam gün olmak üzere bir buçuk gün resmî tatildir. 29 Ekimlerde stadyumlarda şenlikler yapılır, akşam ise geleneksel olarak fener alayları düzenlenir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetin onuncu yılı kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933 tarihinde verdiği 10. Yıl Nutku’nda, bu günü en büyük bayram olarak nitelendirmiştir.
Cumhuriyet Bayramı’nın kutlandığı ülkelerde 28 Ekim öğleden sonra ve 29 Ekim tam gün olmak üzere bir buçuk gün resmî tatildir. 29 Ekimlerde stadyumlarda şenlikler yapılır, akşam ise geleneksel olarak fener alayları düzenlenir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetin onuncu yılı kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933 tarihinde verdiği 10. Yıl Nutku’nda, bu günü en büyük bayram olarak nitelendirmiştir.
Cumhuriyet’in İlanı, milletin yönetilme şeklinin belirlenmiş olduğu, Atatürk’ün siyasi devrimlerinden bir tanesidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 29 Ekim 1923’te ortaya çıkan kabine bunalımı sonucunda, bu yönetim şeklinin kusurları daha net ortaya çıkmış ve 29 Ekim’de Anayasanın ilgili maddeleri değiştirilerek, ülkenin yönetim şekli cumhuriyet olarak belirlenmiştir.
CUMHURİYET
Haykır durma, Cumhuriyet 94 yaşında.
Dört mevsim yaşanıyor, toprağında, taşında.
Birbiriyle kaynaşmış Türk Halkı’nın sesi var.
Asrımızın ileri, güçlü Türkiye’si var.
O güçlü Türkiye’nin önderi, lideri var.
Elinde meşalesi Yüce Atatürk’ü var.
Sarsılmaz irademiz, bükülmez bileğimiz.
Işığıyla aydınlanır uygarlık yolumuz.
Cumhuriyet sonsuza, sonsuza ulaşacak.
Bütün diğer devletler ondan geri kalacak.
Serdar
ÇANAKKALE’DE BEN VARDIM
İster miydim Anadolu işgal edilsin?
İster miydim ordular dağıtılsın?
İster miydim padişah teslim olsun?
İstemezdim, böyle olsun istemezdim.
Anadolu harap, bitap bir haldeydi.
Türlü katliamlar yaşanmaktaydı.
İnsanımın koruyanı, kollayanı yoktu.
Sonunda İngiliz gemileri Çanakkale’ye geldi.
Alman komutan Liman Von Sanders Türk birliklerinin başındaydı.
Tabyalar savunmasızdı, ateş hattındaydı.
Düşman çok güçlüydü, kayıplar artmıştı.
Siperler gerilere, daha gerilere çekilmişti.
Ben geldim Çanakkale’ye insanlar beni tanıyorlardı.
Liman Von Sanders bir cephe sana yeter mi dediydi?
Ben hayır dedim, bütün cephelerin komutanlığını bana vermelisiniz.
Dediğim aynen oldu, Çanakkale’de ben vardım.
Geceleri uyku tutmazdı beni.
Atıma bindiğim gibi dörtnal uzaklaşırdım.
Düşman sabaha karşı nereden çıkartma yapar.
Bunun planını yapar, önlemini alırdım.
Çanakkale’de dört – beş gün uyumadığım olurdu.
Bir gece saat iki sularıydı.
Birliğime geri döndüm ve emrimi verdim:
Conkbayırı’na beş yüz asker çıkarın, mevzilensinler.
Aman komutanım, dedi, diğer subaylar.
Orası kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdir.
Ne gereği vardır orada beş yüz askerin.
Bir asker bile gitmese daha doğrudur.
Siz dedim, beş yüz askeri gönderin.
Evet, dediler, gönderdiler.
Sabaha karşı Anzaklar Conkbayırı’ndaydı.
Ama ben de Türk Askeri’nin yanındaydım.
Kılıcım sağ elimdeydi, tabancam sol elimde.
Bütün bir gün savaştık can siperhane.
Yıkılmadık, yenilmedik, galip gelen biz olduk.
Kazanan biz, yenilen İngiliz oldu.
Serdar