Kırk yıl önce, hava tahminleri, ancak piyango kazananın kim olacağı kadar kesindi. TIROS Programı, NASA’nın dünya çalışmasında uyduların yararlı olup olmadığını belirlemek için ilk deneysel adımdı. Televizyonun, çarşamba günü havanın yağışlı olacağı konusunda insanları uyardığı zamanlardan önce hava tahminleri, rüzgâr, ısı, uçak, balon ve gemilerle yapılan yağış miktarı ölçümleriyle sınırlıydı.
TIROS, 1962 yılında Dünya’nın hava durumunu sürekli olarak ele aldı ve dünya çapında meteoroloji uzmanları tarafından kullanıldı. Programın birçok enstrüman türü ve orbital konfigürasyondaki başarısı, daha sofistike meteorolojik gözlem uydularının geliştirilmesine yol açtı.
Bütün bunlar, ABD’nin 1 Nisan 1960’da, “TIROS 1” adlı hava uydusunu Florida’daki Canaveral Bumu’ndan uzaya, Dünya’nın yörüngesi etrafında dönecek şekilde fırlatmasıyla sona erdi. Bu fırlatış, bugün artık mahsul denetiminden, kıtalar etrafında seyreden sineklerin hareketlerine kadar her şeyi takip eden yeni nesil uydulara ilk zemini hazırladı.
TIROS-1 için iki kamera görünür spektrum içindi. Kameralar yavaş taradı, bir görüntüyü kaydetmek için bir buçuk saniye sürdü, ancak 1.5 milisaniyelik bir deklanşöre sahipti. Bir kamera geniş açılı bir objektife (104 derece / ~ 750 mil) sahipti, diğeri ise dar açıya (12.67 derece / ~ 65 mil) sahipti ve yaklaşık 1.5 mil ve 1000 fit görüntü çözünürlüğü vardı. Ayrıca, her ikisi de uydu görüntüleri için yönlendirmeyi göstermek için kullanılan bir ufuk sensörü ve bir güneş sensörü vardı.