Ağaç gövdesinin veya kökünün dış bölümüne “kabuk” adı verilir Kabuğun ana işlevlerinden biri, içerdeki daha hassas yapıları korumaktır. Kabuk, ağaçları kurumaktan korumakla kalmaz aynı zamanda çeşitli şekillerdeki dış darbelerden de korur. Kabuk, çok farklı çeşitte hücre tiplerinden oluşmaktadır.
Kabuğun şekil alma süresi yıllarca sürebilir. Bazı dış bölümler kuruyup ölebilir. Bu ölü kırık bölümler kabuğa pürüzlü bir görüntü verir. Bazı kuru bölümler, yeni dallar gelişip büyüdükçe dökülür veya kırılır. Bazen gövdenin ne kadarının kabuk olarak adlandırılabileceğini söylemek zordur. Örneğin palmiye ağaçlarında, kabuk ile ağaç arasında açık bir ayrım yoktur.
Ağaç kabuğu soyulunca, odunun dış hatlarını kaplayan yeşil bir doku çıkar ortaya. Buradaki hücreler kloroplast ile doludur ve bunlar da, fotosentez için kullanılan enerji santralleridir. Yeşil hücreler gözümüzden uzak olsalar da, karbondioksit ve sudan şeker üretmek için güneş ışığını kullanıyorlar. Aynı yemyeşil geniş yapraklar gibi davranmaktalar, yine onlar kadar etkili değiller.
İlk bakışta bu düşünce çok çılgınca geliyor. Öncelikle, nasıl oluyor da güneş ışığı, altta kalan kloroplasta sızıyor.