Arılar sadece kovanda ihtiyaç olduğu zamanlarda petek örerler. Bu petekleri barınmak, yiyecek stoklamak ve yumurtalarını büyütmek için inşa ederler. Arılar kovanlarındaki sıcaklığı 10 ay boyunca 32 derecede sabit tutabilirler. Ayrıca ortalama sıcaklığın üzerine çıktığı zaman ise tüm arılar kanat çırpmaya başlayarak adeta yelpaze görevi görürler ve yüksek sıcaklığı tekrardan olması gereken sıcaklığa düşürürler.
Arılar, havaların soğumaya başladıktan sonra kovan içerisinde bir araya gelerek, kovan ısısının durumuna göre salkım oluşturmaya başlarlar. Arılar kış salkımı yapsalar dahi sabit bir şekilde durmuyorlar, devamlı hareket halinde oluyorlar. Bunun da sebebi ana arının yaşamını sürdürebilmesi için kuluçka oluşturulması gerekmesi.
Örneğin arı petekleri çift yüzlüdür. Her iki yüzde de yüzlerce hatta binlerce göz bulunur. Bu gözlerin bal, polen ve yumurta ile doldurulmaları da yine belirli bir düzen içinde gerçekleşir. Bir sıralama yapılacak olunursa bir arı peteğinde, en üstten başlamak üzere orta bölüme kadar bal bulunur. Ara bölümde polenler, en altta da larva odaları yer alır.
Arılar kendi hayatını tehlikede görmediği sürece insanı sokmaz. Arıların sokması, savunmalarının en son aşamasıdır. Önce sesle uyarırlar, daha sonra toplu halde gürültü yaparlar, hala tehlike hissederlerse hızla tehlike gelen yere doğru uçup çarparak korkutmaya çalışırlar, bu da olmazsa en son sokarlar. Arının iğnesi böceklere karşı savunma olduğundan sert kabuktan çıkabilir, insan ve hayvan etinden çıkmaz. İğnesi bağırsaklara bağlı olduğundan iç organları parçalanır ve telef olurlar.