Atina, zengin ve kültürlü bir eyaletti, Yurttaşları arasında, astronomlar, matematikçiler, düşünürler, yazarlar ve sanatçılar vardı. Kölelik sistemi olduğu hâlde, yöneticileri ileri görüşlü insanlardı. Yönetim biçimi, ilk gerçek demokrasiydi.
Atina, Yunanistan’daki en iyi donanmaya, İsparta da en iyi orduya sahipti. İsparta’nın ekonomisi, Atina’nın ki gibi köle işçi gücüne dayanıyordu fakat burada demokrasi yoktu.
Spor yapılması özendiriliyordu ve kız çocuklarının da, aynen oğlan çocukları gibi zinde ve atletik olması isteniyordu. İsparta, orada yaşayan herkesin itaat etmesinin beklendiği bir kışla gibi yönetiliyordu. Oğlan çocukları yedi yaşından itibaren orduya alınıyor ve asker olarak eğitiliyordu.