Atlar salıverilip vahşileşince, beşer altışar bir araya toplanıp gruplar meydana getirir. Gruplar ne kadar karıştırılmaya çalışılırsa çalışılsın reis taifesini seçip ayırıyor.
Hatta bir doğum vukua gelirse, yavru tepeler aşacak hale gelene kadar, reisleri kesinlikle kafileyi yerinden kımıldatmıyor. Bir iki hafta tay kuvvetlenince harekete izin veriliyor.
Atın yetişkin erkeğine “aygır”, dişisine “kısrak”, genç atlara “tay”, yumurtaları alınarak hadım edilene “iğdiş“, üreme için kullanılan aygıra “damızlık“, koşum atlarının erkeğine “beygir“, dişisine bazı yörelerde “gölük“ denilmektedir.
Eskiden aygırlar binicilik için kullanılırken, kısraklar sadece üreme amacıyla tutuluyordu. İğdişler, iş hayatında (ormancılık, tarım, taşıma) ve kadınların at binmesi için kullanılıyordu. Bununla birlikte günümüzde iğdişler, binicilik atları olarak aygırların yerini almıştır.
Atlar, vücut yapılarına, çabuk ve uzun koşma yeteneklerine, yük taşıma güçlerine göre sıcakkanlı atlar (binek atları) ılıkkanlı atlar ve soğukkanlı atlar (koşum atları) diye başlıca iki gruba ayrılır.
Sıcakkanlı atlar küçük, canlı mizaçlı ve narindir. Vücut orta irilikte, hafif ve ince yapılıdır. Kaslar soğukkanlılara göre az gelişmiştir. Vücudu örten kıllar kısadır. Çok hızlı ve sürekli koşabilirler. Genellikle binek, hafif çekim, koşum, taşıma ve spor işlerinde kullanılır. İklime uyma kabiliyeti iyidir. Dünyada çok yaygın olmakla birlikte en bilinenleri Arap atları ile ondan daha boylu olan İngiliz atlarıdır.