Ay’ın Dünya’dan görülemeyen tarafı, uzak tarafıdır. Dünya ile Ay, yerçekimsel kitlenmede oldukları için biz Dünya’dan sadece Ay’ın bir yüzünü görüyoruz. Ay orbiterlerinin keşiflerinden biri, uzak tarafın yakın taraftan çok farklı olduğunu ortaya koymuştur. Göremediğimiz tarafının ise Güneş ışığı almadığı düşüncesi aklımıza gelebilir. Ay’ın kendi etrafında dönen bir gök cismi olduğunu unutmamamız gerekiyor. Özellikle uzak tarafta hiç karanlık bölgeler yoktur fakat çok sayıda meteor çarpmasıyla oluşmuş krater vardır. Ay’ın bu tarafı hakkındaki bilgiler çok azdır.
Karanlık yüzüne düşen meteorlar mantonun kalınlığından iyi erimedi ve bu şekilde göller oluşturmadı. Bu nedenle karanlık yüzde vadiler, kraterler tepeler ve göller gibi yapılar fazla görülmüyor. Bu da karanlık yüze değişik bir gizem katıyor.
O yüzden bu bölgeyi tanımlarken Ay’ın karanlık yüzü demek yerine; Ay’ın arka yüzü veya Ay’ın uzak tarafı denilmesi daha doğru olmakta. Ay’ın bize dönük yüzüne, yakın taraf denir. Ay Tepeleri adı verilen parlak ve marya adı verilen karanlık bölgelere ayrılmıştır. Yüzeyin neredeyse tamamı, regolitle kaplıdır. Regolit, ince tozların ve meteor çarpmalarıyla oluşmuş kayalık çöküntülerinin bir karışımıdır. Bilinmeyen bir nedenden dolayı marya, yakın tarafta bulunmaktadır.