Bilindiği üzere bal, arıların çiçeklerden aldığı içerikleri vücutlarında bulunan birtakım enzimlerle işlemesi sonucu oluşan, besin değeri yüksek bir gıda maddesi. Doğal bal tüketildiğinde antibiyotik etkisi gösterir ve vücuttaki bakterileri öldürür. Balın petek halinde olması onun her zaman gerçek bal olduğu anlamına gelmez. Dünyada ve Türkiye’de balların neredeyse yarından fazlası sahte bal olduğu ortaya çıkmıştır. Sahte balı üreten sadece bizim ülkemiz değil bütün dünyada aynı konudan muzdarip. Özellikle son yıllarda ortaya çıkan sahte bal olayları, tüketicinin bal kavanozlarına şüpheyle bakmasına neden oluyor.Sahte balların rengi çoğu zaman gerçek baldan daha açık görünür. Açık renk balları satın almamak doğru bir tercih olacaktır. Ancak her koyu renk bal gerçek bal değildir. Sahte bal üreticileri bir takım katkı maddeleri ekleyerek sahte balın da koyu renk almasını sağlayabilir. Sahte balın içerisinde yapay tatlandırıcı veya fruktozlu mısır şurubu bulunur. Tüketildiğinde herhangi bir tat ve koku alamazsınız. Hakiki balın kokusu yoktur. Balı kokladığınızda koku alabiliyorsanız katkılı olduğu söylenebilir. Ancak her kokusuz bal hakiki değildir. Üreticiler bir takım maddelerle sahte balların da kokusunu bastırabilirler.
Bal güneş görmediği sürece asla bozulmaz.Kapağı açık halde saklanan bal, havayla etkileşime girerek bozulacaktır. Ancak kapağı açılmayan bir kavanozdaki bal, yüzyıllar boyunca bozulmadan kalabilir. Kapalı kavanozlardaki bal kristalize olur ve sertleşir. Ancak bu, bozulduğu anlamına gelmez. Hakiki balı kaşıkla aldığınızda bir süre kesilmeden uzadığı bilinir. Eğer katı bir şekilde direkt kaşığa alabiliyorsanız balın sahte olduğu söylenebilir. Gerçek bal, kristalize olur ve donar. Ayrıca, balı yedikten sonra tadı 15-20 saniye daha damağınızda kalıyorsa, o bal gerçek baldır” dedi.
Balın bozulmadan kalmasını sağlayan başlıca etken, balın kendi kimyasal bileşimi. Bal, her şeyden önce ve her şeyden çok, bir şekerdir. Şekerler ise biliyor olabileceğiniz gibi higroskopiktir; yani doğal durumlarında çok az su içerirler. Fakat eğer açıkta bırakılırsa, tam da bu özelliklerinden dolayı nemi çeker, suyu tutarlar. Kaliforniya Üniversitesi Davis Kampüsü’ndeki Robert Mondavi Enstitüsü’nün Bal ve Polenleme Merkezi’nin genel müdürü olan Amina Harris şöyle açıklıyor: “Bal doğal durumundayken çok düşük nem barındırır. Böyle bir ortamda çok az bakteri ya da mikroorganizma hayatta kalabilir; boğulup ölürler.” Harris’in söyledikleri, balın uzun ömürlü olması açısından önemli bir noktaya değiniyor. Şöyle ki, balın bozulması için, içinde bozulabilecek bir şeyin olması gerekir. Böylesi yaşanmaz bir ortamda, organizmalar bala bozulma şansı tanımaya yetecek uzun süre hayatta kalamaz.
Bal ayrıca doğal olarak aşırı asidiktir. “Balın pH değeri 3 ile 4,5 arasında olup, bu asit orada yaşamaya çalışan hemen her şeyi öldürür,” diye anlatıyor Harris. Bu nedenle bakterilerin ve bozulmaya neden olabilecek diğer organizmaların kendilerine başka kapı bulmaları gerekir. Balın içinde onları bekleyen ömür çok kısadır.
GERÇEK BALI ANLAMANIN İPUÇLARI
• Gerçek bal kaşıkla alındığı zaman kesintisiz akar.
• Buzdolabında yaklaşık bir ay bekleyen balın krem ya da tereyağı kıvamına gelmesinin balın hakiki olduğunu gösterir.
• Soğuk havada donma yapmaz ise bal sahtedir.
• Zeytinyağının donması gibi kavanozun alt kısımları donma yapar ise hakiki baldır.
• Sahte balın rengi biraz daha açıktır, normal balın kokusu yoktur.
• Normal balın kıvamı biraz daha katıdır.
• Bal şekerle yapılan diğer şerbetlere nazaran çok daha fazla keskindir.
• Fazla yendiği zaman genizde hafif yanma yapar. Bu yediğiniz gerçek baldır.
• Gerçek balın son kullanma tarihi yoktur, nemden uzak tuttuğunuz vakit balın ömrü 5 bin yıldan fazladır.
• Bir bardak sıcak su içerisine konulacak 1 tatlı kaşığı bal suyla hemen etkileşime geçmez; yani suyun içinde hemen dağılmaz.
• Gerçek bal, kristalize olur ve donar.
• Gerçek, katkısız bal ateşe dayanıklıdır ve kolay kolay yanmaz.
• Balı yedikten sonra tadı 15-20 saniye daha damağınızda kalıyorsa, o bal gerçek baldır.