Hepimizin korkullarından bir taside yıkadığımız elbilermizin bazılarının ilk yıkamada kumaşın boyu ne kadar çeker endişesini yaşarız. Annelerimizin kirli giysilerimizi yıkamada kullandığı çamaşır makinelerinde çok çeşitli ayarlar vardır. Bunlardan biri de suyun sıcaklık ayarıdır.
En çok çeken elbise türü yünlü olanlardır. Yünlü kumaşların veya elbiseleri ıslanınca çekme olayı biraz karışıktır, çünkü nem ve ısı şartları liflerin sadece boylarını değil çaplarını da değiştirirler. Bunun için yünlü elbiseler daha özenli (düşük sıcaklık, düşük devir sıkma) yıkanmalıdır.
Neredeyse her tür kumaş liflerden, yani iplikleri oluşturan çok ince birimlerden oluşur. Kumaş ıslandığında bu liflerin arasına su dolar ve lifler şişer. Şişen lif, kıvrımlı bir yapıya sahip olduğu için kıvrımların arasındaki boşluk azalır.
Bu yüzden ipliklerin boyu kısalır. Özellikle yün gibi gevşek kumaşlarda bu daha çok görülür. Suyun sıcaklığı çekme olayını doğrudan etkilediğinden, annelerimiz yün kazaklarımızı mümkün olan en düşük sıcaklıkta yıkarlar. Bazı yüksek kaliteli yün kazakların iplikleri önceden yıkanmış ve çektirilmiş olduğu için, üretimden sonraki yıkamalarda boyu değişmez.
Kumaşlar belli yıkamalardan sonra çekmeye devam etmez ve beli bir yerde durur. Çekmede kumaş, su, sabun, deterjan hepsinin etkisi vardır. Çekme yapmaz denilen ürünler ise, daha kumaşa şekil verilmeden kumaş yıkanır çekebileceği kadar çeker ve sonra dikime geçilir. Bu tür ürünler aldığınızda ürünler çekme yapmaz. Çünkü dah önce çekme payı yıkanarak giderilmiştir.