Deniz suyu yuttuysanız midenizde bir ekşime hissetmişsinizdir. Zaten tadı da bize hiç çekici gelmeyen deniz suyunu içmek ciddi rahatsızlıklara yol açabilir. Kabaca bir ifade ile, bir litre deniz suyunu atabilmek için, vücuda en az bir buçuk litre tatlı su gereklidir. Başka bir deyişle, içilen her 1 litre deniz suyu, vücudun yarım litre su kaybetmesi anlamına gelir.
Eğer susuzluğu gidermek için deniz suyu içilirse, vücut bu tuzu atabilmek için, vücutta var olan suyu da kullanacaktır. İnsan vücudunun bazı çalışma koşulları vardır. Örneğin tuz, yemeklere fazla katmamak şartıyla kullanılabilse bile deniz suyu gibi tuzun yoğun olduğu bir kaynaktan su içmek midenin saf suyu ayrıştırmada zorlanmasına sebep olur.
Vücut, aşırı miktardaki tuzu gidermek için, daha fazla idrar üretme eğilimi gösterir ancak idrar her zaman deniz suyundan daha az tuzludur. Yani deniz suyu içmek, vücudumuza su vermek yerine, su almış olur. Bunun dışında, deniz suyunun sadece su ve tuzdan oluşmadığını da hatırlamamız gerekir.
Deniz suyunda birçok mikrobik canlı ve madenî kalıntılar bulunur. Bu mikrobik canlıların, yani bakterilerin vücudumuzu hasta edebilecek özellikleri vardır. Ayrıca içerdiği madenî Ma kalıntılar (çıplak göz-mm le kolay kolay görünle meyecek magnezyum, kükürt, kalsiyum, brom gibi maddeler) sindirim sistemimizden kolayca geçip atılmaz, hatta vücudumuzda birikerek ciddi sorunlara yol açabilir.