Çöller, yaşamaya en elverişsiz yerlerdir. Gündüzleri aşırı sıcak, geceleri soğuktur. Su ve gıda çok azdır. Kızgın kumlar üzerinde yürümek, diz çökmek son derece can yakıcıdır. Çöl hayvanı olarak bilinen deve, su ve yağ tutma özellikleriyle aslında soğuk iklimlerde de adapte olabilmektedirler. Deveyi, “özel bir canlı” yapan, en ağır şartlardan bile etkilenmeyen vücut yapısıdır. Bu öyle bir vücuttur ki, açlık ve susuzluğa günlerce dayanır, günler boyu, sırtında yüzlerce kilo ağırlıkla yol katedebilir.
Hayvanın vücudunu sıcağa ve soğuğa karşı koruyan kürkü, su kaybını azaltan kalın ve keçeleşmiş tüylerden oluşmuştur. Hecin devesi gündüzleri iç sıcaklığını 41 dereceye kadar çıkararak terlemeyi geciktirir. Böylece su kaybını engellemiş olur. Bunun yanı sıra deve, insana oranla 100 kat daha geniş alanı kaplayan bir burun mukozasına sahiptir. Hayvan, çok büyük ve kıvrımlı burun mukozası sayesinde, havadaki nemin %66’sını tutabilmektedir.
Tüm varlıkların sahip oldukları özelliklerle kendilerini Yaratan Rabbimiz’in sonsuz gücünü ve ilmini gösterdiklerine hiçbir kuşku yoktur. Allah, Kuran’daki birçok ayette bu gerçeği bildirmekte, Allah’ın her yarattığının bir ayet, yani ‘bir delil ve ibret’ olduğuna sürekli dikkat çekmektedir.
Yüce Allah’ın Kur’ân’da “Bakmıyorlar mı o deveye; nasıl yaratıldı?…” (Gaşiye Suresi, 17) ayetiyle dikkat çektiği deve, Rabbimizin mükemmel yaratma sanatını gözler önüne seren mucizevi niteliklere sahiptir.