Deri üzerine yapılan değme, vurma, bastırma, çekme gibi etkileri alan duyu. Derimiz, sürekli olarak beynimize çok miktarda mesaj iletir. Dokunuşu, acıyı, ısıyı ve vücudun etrafındaki ortamdan tam olarak nasıl etkilendiğini beyne anlatan diğer etkenleri denetler. Dokunsal ayırt edici sistem ne kadar gelişirse, parmak kontrolü ve parmak manipülatif hareketleri o kadar olumlu etkilenir. Bu durum ise özellikle kalem tutuşu gibi önemli becerileri olumlu yönde etkiler. Kısacası dokunsal ayırt edici sistem, ince motor becerilerimizin temel taşlarındandır.
Bu sürekli bilgi akışı olmazsa kazara kendimizi sakatlayabiliriz. Bir şeyin çok mu sıcak, çok mu soğuk veya çok mu keskin olup olmadığını anlayamayız. Dokunma güven duygusu yaratır. Ufak bir dokunuş bazen birçok kelimeden daha çok şey anlatır. Bir bebekle anne arasındaki bağı ve sevgiyi güçlendiren de dokunmaktır.
Bazı az rastlanan durumlarda deri duyuları yok olmuştur ve bu insanlar kendilerine zarar vermekten kaçınmak için çok dikkatli olmalıdırlar. Dokunma duyusu oksitosin denilen bir beyin hormonunun salgılanmasına sebep olur ki bu da güven hormonu olarak bilinen bir hormondur. Hipofiz bezi arka lobu tarafından salgılanan ve mutluluk ya da aşk hormonu olarak da tanınmış olan bu hormon stresi azaltan, kanın basıncını düşüren, sakinleştiren, bağlılığı güçlendiren özellikler taşır. Doğum olayını ve emzirmeyi kolaylaştırıcı etkiye de sahiptir.