İsim | Anlamı | Cinsiyet |
ERANIL | Yiğitliğinle anıl, tanın. | ERKEK |
ERASLAN | Aslan gibi, güçlü kuvvetli erkek. | ERKEK |
ERAVEND | 1. Şevk, arzu, istek. 2. Şan, şeref. | ERKEK |
ERAY | Erken ay, ilk ay, ayın ilk günlerinde doğan. | ERKEK |
ERBAŞAT | Yiğit erkek. | ERKEK |
ERBATUR | Cesur, yiğit. | ERKEK |
ERBAY | Soylu, ünlü aileye mensup erkek. | ERKEK |
ERBELGİN | Açık yürekli erkek. | ERKEK |
ERBEN | Yiğit erkek. | ERKEK |
ERBERK | Şimşek gibi yiğit. | ERKEK |
ERBOĞA | Boğa gibi güçlü erkek. | ERKEK |
ERBOY | Yiğit soydan gelen. | ERKEK |
ERCAN | Canlı, diri, sıhhatli erkek. | ERKEK |
ERCE | Erkekçe, askerce. | ERKEK |
ERCİHAN | Cihanın tanıdığı erkek. | ERKEK |
ERCİN | Merdiven, basamak. | ERKEK/KIZ |
ERCİVAN | Genç erkek. | ERKEK |
ERCÜMENT | İtibarlı, haysiyetli, değerli | ERKEK |
ERÇELİK | Çelik gibi güçlü erkek. | ERKEK |
ERÇETİN | Sert, güçlü erkek. | ERKEK |
ERÇEVİK | Çevik, hızlı erkek. | ERKEK |
ERÇİL | Doğru, inanılır, güvenilir kişi. | KIZ |
ERÇİN | Erken doğan, En erken davranan | ERKEK |
ERDA | Beyaz karınca. | KIZ |
ERDAL | Tek erkek, dal gibi uzun erkek. | ERKEK |
ERDEM | 1. Fazilet. 2. Maharet, hüner 3. Liyakat. 4. Usta gemici. 5. İnsanın ruhsal yetkinliği. | ERKEK |
ERDEMALP | Erdemli yiğit. | ERKEK |
ERDEMAY | 1. Fazilet. 2. Maharet, hüner 3. Liyakat. 4. Usta gemici. 5. İnsanın ruhsal yetkinliği. | KIZ |
ERDEMER | Erdemli kimse. | ERKEK |
ERDEMİR | Demir gibi güçlü erkek. | ERKEK |
ERDEMLİ | Erdemli, faziletli. | ERKEK |
ERDEN | El değmemiş | ERKEK |
ERDENAY | yeni Ay, el değmemiş Ay | KIZ |
ERDENİZ | Denizler hakimi, denizi seven kişi | ERKEK |
ERDEŞİR | Cesur, kahraman, aslan yürekli. | ERKEK |
ERDİ | 1. Amacına ulaşan, erişen. 2. Olgunlaşmış erkek. 3. Ermiş veli. | ERKEK |
ERDİBİKE | Olgunluğa erişmiş, deneyimli kadın. | KIZ |
ERDİM | 1. Fazilet. 2. Maharet, hün3. Liyakat. 4. Usta gemici. 5. İnsanın ruhsal yetkinliği. | ERKEK |
ERDİN | 1. Amacına ulaşan, erişen. 2. Olgunlaşmış erkek. 3. Ermiş veli. | ERKEK |
ERDİNÇ | Duru, güçlü kuvvetli erkek. | ERKEK |
ERDOĞAN | Yiğit doğan. | ERKEK |
ERDÖNMEZ | Sözünden dönmeyen, doğru sözlü. | ERKEK |
ERDURAN | Sözünden dönmeyen, doğru sözlü. | ERKEK |
ERDURMUŞ | Sözünden dönmeyen, doğru sözlü. | ERKEK |
ERDURSUN | Sözünden dönmeyen, doğru sözlü. | ERKEK |
EREK | Gerçekleştirilmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, hedef. | ERKEK |
EREKEN | Gerçekleştirilmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, hedef. | ERKEK |
EREL | Erkek eli, güçlü el. | ERKEK |
EREM | Ulaşmak, kavuşmak için çaba gösteren, Cennet | Kız/Erkek |
EREN | 1. Yetişen, ulaşan, vasıl olan. 2. İyi yetişmiş kişi. 3. Cesur, yiğit adam. 4. Ermiş. 5. Koca, zevc. 6. Kişi, şahıs. | ERKEK |
ERENALP | 1. Yetişen, ulaşan, vasıl olan. 2. İyi yetişmiş kişi. 3. Cesur, yiğit adam. 4. Ermiş. 5. Koca, zevc. 6. Kişi, şahıs. | ERKEK |
ERENAY | 1. Yetişen, ulaşan, vasıl olan. 2. İyi yetişmiş kişi. 3. Cesur, yiğit adam. 4. Ermiş. 5. Koca, zevc. 6. Kişi, şahıs. | ERKEK |
ERENCAN | 1. Yetişen, ulaşan, vasıl olan. 2. İyi yetişmiş kişi. 3. Cesur, yiğit adam. 4. Ermiş. 5. Koca, zevc. 6. Kişi, şahıs. | ERKEK |
ERENDİZ | Gezegenlerin en büyüğü ve güneşe yakınlık bakımından beşincisi Jüpiter. | ERKEK |
ERENGÜÇ | 1. Yetişen, ulaşan, vasıl olan. 2. İyi yetişmiş kişi. 3. Cesur, yiğit adam. 4. Ermiş. 5. Koca, zevc. 6. Kişi, şahıs. | ERKEK |
ERENGÜL | 1. Yetişen, ulaşan, vasıl olan. 2. İyi yetişmiş kişi. 3. Cesur, yiğit adam. 4. Ermiş. 5. Koca, zevc. 6. Kişi, şahıs. ve gül isimlerinden birleşik. | KIZ |
ERENGÜN | ulaşıp gelen gün | KIZ |
ERENÖZ | 1. Yetişen, ulaşan, vasıl olan. 2. İyi yetişmiş kişi. 3. Cesur, yiğit adam. 4. Ermiş. 5. Koca, zevc. 6. Kişi, şahıs. | ERKEK |
ERENSOY | 1. Yetişen, ulaşan, vasıl olan. 2. İyi yetişmiş kişi. 3. Cesur, yiğit adam. 4. Ermiş. 5. Koca, zevc. 6. Kişi, şahıs. | ERKEK |
ERENSU | 1. Yetişen, ulaşan, vasıl olan. 2. İyi yetişmiş kişi. 3. Cesur, yiğit adam. 4. Ermiş. 5. Koca, zevc. 6. Kişi, şahıs. | ERKEK |
ERENTÜRK | Eren-türk. | ERKEK |
ERER | Ulaşır, kavuşur. | ERKEK |
ERETNA | XIV. yy. Orta Anadolu’da Sivas ve Kayseri’de beylik kuran bir zat. Aslen Uygur Türkleri’nden olup Küçük Asya’da Anadolu Selçuklularına ait yerleri idarelerine almış olan İlhanlıların emirlerinden biri. Adil yönelimi sayesinde halkın övgüsünü | ERKEK |
EREZ | Acıbadem ağacı. | ERKEK |
ERG İNER | Olgun erkek. | ERKEK |
ERGALİP | Üstün, yenen kimse. | ERKEK |
ERGAZİ | Üstün, yenen kimse. | ERKEK |
ERGE | Şımarık, nazlı. | KIZ |
ERGENÇ | Genç erkek. | ERKEK |
ERGENER | Genç erkek. | ERKEK |
ERGİ | İyi, güzel bir şeye erişme. | ERKEK |
ERGİN | 1. Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş. 2. Haklarını kendi kullanmak için yasanın gösterdiği yaşa gelmiş olan kimse | ERKEK |
ERGİNALP | 1. Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş. 2. Haklarını kendi kullanmak için yasanın gösterdiği yaşa gelmiş olan kimse | ERKEK |
ERGİNAY | 1. Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş. 2. Haklarını kendi kullanmak için yasanın gösterdiği yaşa gelmiş olan kimse | ERKEK |
ERGİNCAN | Olgun ruhlu kimse. | ERKEK |
ERGİNER | Olgun erkek. | ERKEK |
ERGİNSOY | Olgun kişilerin soyundan gelen. | ERKEK |
ERGİNTUĞ | 1. Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş. 2. Haklarını kendi kullanmak için yasanın gösterdiği yaşa gelmiş olan kimse | ERKEK |
ERGÖK | 1. Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş. 2. Haklarını kendi kullanmak için yasanın gösterdiği yaşa gelmiş olan kimse | ERKEK |
ERGÖKMEN | Mavi gözlü, sanşın kimse. | ERKEK |
ERGÖNÜL | Gönül eri, iyi insan. | ERKEK |
ERGUN | Oynak, hızlı giden at | ERKEK |
ERGUNALP | Hızlı, çevik, yiğit. | ERKEK |
ERGUNER | Hızlı, çevik erkek. | ERKEK |
ERGUVAN | 1. Erguvan çiçeği. 2. Kızıl şey. 3. Kırmızı kadife. | ERKEK/KIZ |
ERGÜÇ | Erkek gücü. | ERKEK |
ERGÜDEN | 1. Yiğitlik eden erkek. 2. Sevk ve idare kabiliyeti olan, lider. | ERKEK |
ERGÜDER | 1. Yiğitlik eden erkek. 2. Sevk ve idare kabiliyeti olan, lider. | ERKEK |
ERGÜL | Nadide gül, tek gül. | KIZ/ERKEK |
ERGÜLEÇ | Güleryüzlü erkek. | ERKEK |
ERGÜMEN | Amacına, isteğine kavuşan. | ERKEK |
ERGÜN | 1. Yumuşak uysal kimse. 2. Sulu kar, sulu saf kar. | ERKEK |
ERGÜNAY | 1. Yumuşak uysal kimse. 2. Sulu kar, sulu saf kar. | ERKEK |
ERGÜNER | Yumuşak huylu, uysal erkek. | ERKEK |
ERGÜVEN | Kendine güvenen. | ERKEK |
ERGÜVENÇ | Güven duyulan kimse. | ERKEK |
ERHAN | İyi, adaletli hükümdar. | ERKEK |
ERHUN | Hunlu yiğit | ERKEK |
ERİB | Akıllı, zeki kimse. | ERKEK |
ERİBE | Akıllı, zeki kimse. | KIZ |
BİR SONRAKİ SAYFAYI GÖRMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ NUMARALARI TIKLAYINIZ