Su her şeyi dünyanın merkezine çekmeye çalışan yer çekimi kuvvetinin tam tersi bir kuvvetle dengede tutar. Ebatları ne olursa olsun bir gemi suyun yüzeyinde batmadan durabilir çünkü su kendiliğinden cismi havaya kaldırır.Gemilerin tonlarca ağırlığını kaldıracak suyu taşırmak için suya batan kısımların hacimleri genişletilmiştir.
Örneğin ağırlığı 20.000 ton ve taşıyacağı yük 3000ton olan bir gemi,uzunluk,genişlik,derinlikçe öyle boyutlarda yapılmış olmalıdır ki,suya batan kısmı 5000 tondan fazla su taşırsın,gemi bu şekilde yapılırsa ancak su yüzeyinde kalır. Sudaki cisme yukarı doğru yapılan kuvvete “kaldırma kuvveti” denir.
Gemilerin belirli bir yük taşıma kapasitesi vardır. Gemilere aşırı yükleme yapılırsa, yoğunluğu artar ve dolayısıyla gemi batar. Gemilerin alt kısımlarının üstü farklı bir renk ile boyanır. Böylece geminin aşırı yüklenip yüklenmediği kolayca anlaşılır.
Eğer bu kuvveti hissetmek isterseniz, şişmiş bir topu denizin içerisine iterek ona baskı uygulayın. Suyun, topu iter gibi bir kuvvetle karşılık verdiğini göreceksiniz. Katı bir cisim, suyun içerisine konulduğunda bir miktar su dışarı akar. Eğer katı cisim sudan daha az yoğunsa suyun yüzeyinde kalır.
Gemiler yüksek miktarda hava boşluklarının olduğu taşıtlardır ve bu sebeple yoğunlukları sudan azdır. Suyun kaldırmak için uyguladığı kuvvetten daha hafif olduğundan suda yüzerler.