“Güneş girmeyen eve doktor girer”, bizim ünlü atasözlerimizden biridir. Her atasözü gibi, bunda da büyük bir doğruluk payı vardır. Güneş ışığının insanlar için önemi çok büyüktür. Örneğin vücudumuza besin yoluyla aldığımız D vitamini, ancak güneş ışığı gören bir vücutta işlenip kullanılabilir.
Bilim insanları, güneş ışınlarının kardiyovasküler sistemimizi korumada ve kendimizi iyi hissememizi sağlayan beyin kimyasalı serotinin üretiminde önemli bir rolü olduğunu ortaya çıkardı.
Ayrıca güneş ışınlarının cilde iyi geldiği de bilinmektedir. Güneş ışığı bize canlılık verir. Vücudumuzu uyandırır. Perdeleri çekili, karanlık bir evde kalan insan kendisini mutlaka yorgun ve bitkin hissedecektir. Bu gibi sebeplerden ötürü hem fiziksel, hem de ruhsal sağlığımızı korumak adına bol bol güneş görmek bize iyi gelecektir.
Özellikle yatak odalarının güneşin doğduğu tarafa bakması bu yüzden önemlidir. Böyle bir odada uyanmak güne çok daha dinç başlamayı sağlar.
Aydınlık güzel bir havada kapalı havalara göre insanın enerjisi daha yüksek olur. Diğer yararları ise şunlardır;
1. Güneş ışığı D vitamini ihtiyacının karşılanmasını sağlar. D vitamini insan için oldukça önemli bir vitamindir ve tek kaynağı güneştir. D vitamini güneş ışınlarının insan derisine temas etmesi ile insanda salgılanmaya başlar. D vitamini eksikliği bağışıklık sisteminde sorunlara neden olabilir ve metabolizmanın da yavaşlamasına neden olabilir.
2. Kas ve kemik sistemini daha sağlıklı olmasını sağlar. Kemik erimesi veya diğer kemik hastalıklarının oluşmasını engeller.
3. Güneş ışığı bünyesinde melatonin barınır. Bu sayede uykusuzluğa iyi gelir ve rahat bir şekilde uyumaya yardımcı olur.
4. Güneş ışınların vücutta kalsiyum ihtiyacının bir kısmını sağlamaya yardımcı olur.
5. Güneş ışığı sayesinde romatizma, kas ve eklem ağrıları azalır.
6. Metabolizmayı hızlandırır ve vücuda direnç sağlar.