Haftanın günleri Arapça, Farsça gibi dillerden bize gelmiş. Anlamları şöyle:
Pazar: Farsça bazar (alış veriş için kurulan yer, Pazar)’dan. Pazarın kurulduğu gün.
Pazartesi: Pazar’ın ertesi günü
Salı: İbranice salis (üç)’ten, haftanın üçüncü gününe denk gelen gün.
Çarşamba: Farsça cehar-şenbe (dördüncü gün, cehar: dört, şenbe:gün)’den
Perşembe: Farsça penç-şenbe (beşinci gün, penç: beş, şenbe gün)’den
Cuma: Arapça Cem’den Cuma (toplanma, toplantı anlamında) İslam dininin doğuşundan sonra Müslümanların haftada bir toplanıp toplum işlerini görüştüğü, birlikte ibadet ettiği toplanma günü.
Cumartesi: Cumanın ertesi günü.
Pazartesi
Birçok uygarlıkta Pazar günü uzun bir süre boyunca haftanın ilk günü olarak sayılmıştır. Hatta halen bazı Batılı ülkelerde Pazar günü, haftanın ilk günü olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle Pazartesi, isminden de anlaşılabileceği gibi “Pazar Ertesi” anlamına gelecek şekilde kullanılan bir sözcüktür. “erte” sözcüğü, asırlar öncesine kadar dayanmaktadır. 1000’li yıllardan önce Uygurca Budist metinlerde “érte”, yani “gün” veya “gün doğumu” anlamında kullanılmıştır. Gün doğumu, yeni bir günün başlangıcıyla ilişkilendirildiği için bu şekilde adlandırılmıştır. Sonradan 1073 yılında Divan-i Lugati’t Türk’te “értelemek” sözcüğü “işe kalkmak” ile ilişkilendirilmiştir. 1390 civarında yazılan Kısas-ı Enbiya’da ise ilk defa e üzerindeki çizgi kalkmış ve “ertelemek” olarak kullanılmıştır. Bu sözcük, eski Türkçede “sabah” olarak da kullanılmaktadır.
Salı
Bir önceki anlatımla paralel olarak, Salı sözcüğü de oldukça ilginç bir anlama sahiptir. Salı, “Üçüncü Gün” demektir. Normalde Salı, birçoğumuz için “ikinci gün” olsa da, aslen hafta Pazar ile başladığı için sözcük de buna göre anlam kazanmıştır. Salı sözcüğünün ilk kullanımına Filippo Argenti tarafından yazılan Regola del Parlare Turco isimli eserde, 1533 yılında rastlamaktayız. Sözcük, orijinal olarak “salí” olarak yazılmıştır. Arapçada ise “Yevmü’s-selāse” ya da “yawm aṯ-ṯalīṯ”, yani “üçüncü gün” olarak geçmiştir. Salı, “selase” sözcüğünden dilimize girmiştir.
Çarşamba
Bu sözcüğün tarihi de oldukça ilginçtir. İlk olarak 1303 yılındaki Codex Cumanicus’ta Farsça ve Türkçe karışımı bir dille “čaar sanbe” olarak geçmektedir. Kelime anlamı “Dördüncü Gün”dür. Farçadaki “çaharşanba”, yani “haftanın dördüncü günü” kalıbından dilimize geçmiştir. İlginç bir şekilde Farsçada “şabba” ya da “şanba” aynı zamanda Cumartesi günüdür. Dediğimiz gibi bu gün, birçok toplumda eskiden “haftanın son günü” olarak görülmekteydi. Dolayısıyla Çarşamba, Cumartesi’den sonraki 4. gün idi. “şamba” sözcüğü de, İbrani ve Aramicedeki “şabāt” sözcüğünden Farsçaya geçmiştir. Şabat, “dinlenme günü” olarak bilinmektedir. Bu da oldukça mantıklıdır, çünkü Sevan Nişanyan’ın Çağdaş Türkçenin Etimolojisi sözlüğünde not ettiği gibi, “yedi günlük hafta düzeni MÖ 6. yy’dan itibaren Yahudi toplumundan, ortak Arami kültürü vasıtasıyla, çevre kültürlere yayılmıştır.”
Perşembe
Perşembe, 1300’lü yıllardan öncesine dayanan ve Orta Asya’da keşfedilmiş bir Kuran tefsirine kadar giden bir sözcüktür. Borovkov tarafından yazılan analizde sözcük “penc şembe”, yani “Beşinci Gün” olarak geçmektedir. “Panc”, Farsçada “beş” anlamına gelmektedir.
Cuma
Diğer günlerden farklı olarak İslam tarafından etkilenen toplumlarda özel bir yeri olduğuna inanılan Cuma gününün adı, 1341 yılında yazılan Tezkiretü’l Evliya’ya kadar gitmektedir ve orada “cumˁa” olarak geçmektedir. Doğrudan Arapçadan dilimize geçen bu sözcük, “toplanma günü” anlamına gelmektedir ve Cuma Namazı’na işaret etmektedir. Arapçadaki “cm” ya da “cmm” kökü, “toplama, toplanma, topluluk” anlamlarına gelmektedir. Cami, cemevi, cima, cumhur, cumhuriyet, cümbür cemaat, camia, icma, içtima, mecmua, cemaat, cemiyet, Cuma gibi sözcükler hep aynı kökten türetilmiştir. Ancak dilimizdeki “Cem” erkek isminin bu kök ile hiçbir alakası olmadığını da belirtmekte fayda var; isim olarak kullanılan Cem Farsçadır; Arapça değil.
Cumartesi
Cumartesi de, tıpkı Pazartesi gibi sonradan türetilmiş bir sözcüktür. “Cuma ertesi” anlamına gelmektedir. Kendi başına özel bir anlamı yoktur.
Pazar
Geldik bizim için haftanın son gününe… Unutmayınız ki bu gün, aslen “ilk gün” idi. Tahmin edebileceğiniz gibi, ticaret merkezi olarak görülebilecek ve diğer anlamdaki “pazar”, “pazaryeri” sözcüğünden gelmektedir. İlk olarak 1303 yılında Codex Cumanicus’ta “bazar” olarak geçmektedir. 1680 yılında Meninski tarafından yazılan sözlükte “bāzār güni” olarak bahsedilmektedir. Sözcük, Farsçadaki “bāzār”, yani “çarşı, alışveriş edilen yer” anlamına gelen sözcükten gelmektedir. Macarcadaki “vásár”, yani “pazar” veya “vásárnap” yani “Pazar günü” sözcüklerinden gelmiş olabileceği de düşünülmektedir.