Binlerce yıl önce, bazı hayvanlar kendilerini düşmanlarına karşı iyi koruyamıyordu. Bu hayvanlar hayatta kalabilmek için özel bir beslenme yöntemi geliştirdi. Deve, inek, geyik, ceylan, koyun, keçi gibi hayvanlar geviş getiren hayvanlardır. Bulabildikleri her an bir parça yiyecek Kaparak çiğnemeden yutuyor ve kaçarak saklanıyorlardı. Saklandıkları yerde güvende olduklarını hissettiklerinde, Yiyeceklerini keyiflerince çiğniyorlardı.
İnekler gibi bazı günümüz hayvanları yiyeceklerini hâlâ bu şekilde yemektedir. Sağlıklı bir inek günde 8 saat (450-500 dakika) geviş getirir. Her ineğin kendi ruminasyon süresi laktasyon boyunca çok dalgalanmadan sabit bir şekilde seyreder. Diğer bir deyişle ruminasyon süresinde oluşan ani bir düşme hayvanın sağlığı açısından önemli bir göstergedir.
Buna geviş getirme ve bu tür hayvanlara da geviş getiren hayvan adı verilir. Bu tür yemek yemenin mümkün olabilmesinin sebebi, bu hayvanların beş bölümden oluşan karmaşık bir mideye sahip ’ olmalarıdır. Bu bölümlerden her-biri yiteceği ayrı ayrı işlemden geçirir..
Geviş Nedir
Bu alt takıma ait otobur hayvanların sahip oldukları çok odalı mideleri mikrobiyolojik bir sindirim yöntemini mümkün kılar. Bu iyi gelişmiş sindirim sistemleri ile, çoğu diğer memelilerin tek bir odadan oluşan mideleri ile sindiremedikleri maddeleri bile (örneğin selüloz) değerlendirebilirler.
Adlarını veren özellikleri, çoktan yutmuş ve az sindirmiş oldukları maddeleri dinlenirken tekrar ağızlarına getirip tekrar çiğnemelerinden kaynaklanmaktadır. Buna geviş getirmek denir. Sonra bu tekrar çiğnenip yutulan maddeler asıl sindirime bırakılır.