İnsan yaşamı için su olmazsa olmazdır. Kimi insanlar günde 2 bardak su içerken, kimilerinin tükettiği su miktarı 2 litre olabilir. Hepimizin susuz kaldığı anlar olmuştur, fakat günlerce susuz kaldığınızı hayal edebilir misiniz? Eğer bir insan beş veya altı gün içecek hiçbir şey bulamazsa ölür. Susamak, tiroid bezinin ağız yoluyla bize ulaştırdığı bir mesaj olup; sulanmaya ihtiyacın var anlamını taşımaktadır.
Susamak, vücudumuzun bize sıvı stoğunu doldurmamızı söylediği bir yoldur. Bu susuzluğun sebebi, kanımızdaki tuz oranının değişmesidir. Kanımızda belli bir oranda su ve tuz bulunur. Kanımızda suya oranla daha fazla tuz varsa susarız. Aynı zamanda belli başlı hormonlar salgılanır, bunlarsa böbreklerdeki su ve tuz kaybını önlerler. Kanımızda belirli ölçüde tuz ve su vardır. Herhangi bir değişimle tuz miktarının ağır basması, dengenin sağlanması için su ihtiyacı yani susuzluk hissetmemize neden olur.
Beynimizde “susuzluk merkezi” olarak adlandırılan bir bölüm vardır. Bu merkez, hemen harekete geçerek kanımızdaki tuz oranına göre tepki verir. Burada bir değişiklik olduğunda bu merkez, boğazımızın arkasına mesaj gönderir. Mesajlar buradan beynimize iletilir ve bu kombinasyon bize susadığımızı hissettirir.
SUYLA İLGİLİ BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
Su içmenin bizim için iyi olduğunu hepimiz biliyoruz ancak şunları biliyor muydunuz?Kanın %92’si su, BEYNİN %75’i su ve kasların %75’i sudur. Su ayrıca;- Vücudumuzdaki bütün hücrelerin çoğunluğunu oluşturmaktadır. – Hücrelere besin ve oksijen taşıyarak ve atıkları uzaklaştırarak kan lenf sistemimizin en büyük yardımcısıdır.- Böbreklerimizin toksit maddelerden temizlenmesine yardımcı olur.- Göz, ağız ve burun kanallarımızın nemlenmesine yardımcı olur.- Sıcak havalarda vücudumuzu serin tutar ve soğuk havalarda vücut izolasyonu sağlar.- Eklemlerin yağlanmasına yardımcı olur ve kan, ter, gözyaşı ve tükürüğün bir parçasıdır.