Kırıkkale farklı lezzetleri ve geniş kültürüyle dikkat çekiyor. Tabi her şehrin kendine özgü meşhur yemekleri, meyveleri, yöresel yemekleri ve tatlıları hatta hediyelik eşyaları dahi vardır. Bu gün sizler için Kırıkkale‘de neler meşhur olduğunu Kırıkkale‘ye özgü ve tarihi yada gezilecek yerleri ile yemeklerini ve tatlılarını derliyeceğiz.
Eğer bir gün yolunuz Kırıkkale‘ye düşerse ve (Kırıkkale’de ne yenir) diye düşünürseniz. Kırıkkale genelinde mutlaka tatmanız ve yemeden/içmeden dönmemeniz gereken lezzetler aşağıda. Umarız önerilerimizi beğenirsiniz! İşte bu konuda bilinmesi gereken Kırıkkale‘nin meşhur özgü yemekleri, tatlıları ve meyveleri…
Sulakyurt Kavunu: Halk arasında “Alaaddin Kavunu” olarak da bilinen Sulakyurt Kavunu, aromalı, sulu ve oldukça tatlı bir kavun türüdür.
Kırıkkale Kılıçlar Soğanı: Yüz yılı aşkın süredir üretimi yapılan Kırıkkale Kılıçlar Soğanı, pirüvik asit oranı yüksekliğiyle acı olan, kolay ve kısa sürede pişen, alttan ve üstten basık olan, kırmızı kabuklu bir kuru soğan türü.
Kırıkkale Keskin Tava: Kuzu pirzola, domates, sarımsak, acı sivri biber, tereyağı, tuz ve pul biberden oluşan malzemelerin tepsiye dizilip odun fırınında pişirilmesiyle yapılan bir et yemeği türü.
Kırıkkale Ay Çekirdeği: Kırıkkale, çerezlik ay çekirdeği ekimiyle Türkiye’de üçüncü sırada yer alır. Bunun yanında azımsanmayacak kadar yağlık ay çekirdeği ekimi de vardır.
Karakeçili Kilimi: Kendine özgü kaşık sapı, deve tabanı, eli belinde, kırık kalp, akrep ve diğer motifleriyle de ünlü olan Karakeçili kiliminin geçmişi Kayı Boyu’na kadar uzanır.
Delice Üzümü (ve Pekmezi): Delice beyazı olarak da bilinen, ince çekirdekli, şeker oranı yüksek ve sarı renkli bir üzüm türü.
Delice Doğal Kaynak Tuzu: Kaynak suyuyla yer yüzüne çıkan, güneş ısısıyla yoğunlaşıp kristalleşen, doğal olarak iyot ile birlikte 84 çeşit mineral de içeren doğal bir tuz türü.
Sulu Mağara: En derin noktası 25 metre olan, üç kattan oluşan, çeşitli doğal ve yapay şekiller bulunan ve paleozoik döneme tarihlendirilen mağaranın bir bölümünün erken Hristiyanlık döneminde kurşun çıkarma için kullanıldığı da düşünülüyor.
Silah Müzesi: 15 Temmuz 1990 tarihinde faaliyetine başlayan ve Makina Kimya Endüstrisi Kurumu bünyesinde hizmet veren müzede yaklaşık 300 silah sergilenmekte olup, eserler 14’üncü yüzyıldan günümüze kadar kronolojik sırayla teşhir edilmektedir.
Çeşnigir Köprüsü: 1402 yılında Ankara Savaşı’nın yapılacağı alana ilerleyen Timur’un ordusunun ve Mısır Seferi esnasında Yavuz Sultan Selim’in kullandığı Çeşnigir Köprüsü, Karakeçili ile Köprüköy arasında Kızılırmak üzerine yapılmış tarihi bir köprüdür.
