Konya inancına ve değerlerine sonuna kadar sahip çıkan Türkiyenin önemli ve güzel şehirlerinden biridir. Her yıl olmak üzere Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri olan Konyada şevlilik geleneği özenle kutlanır. Peki şivlilik nedir? Belki birçoğumuz bu kelimeyi ilkkez duyuyor olabiliriz. Şivlilik, Konya’ya has bir gelenektir. Hicri takvime göre üç ayların başlangıcı olan Receb ayının ilk Perşembe günü, cumaya bağlayan gecede ve Regaip kandili Sabahı çocuklarca yapılan kandil kutlaması Konya’da “Şivlilik Günü” olarak kutlanır. Ayrıca Konya’da bu güne “ilk namaz” adı da verilir. Bunun yanında Konya’nın önemli kültürü haline gelen etkinlikler de gerçekleştirilecek. Fener Alayı ve Şivlilik geleneği ile, özellikle çocuklar üç ayların girişini kutlayacak.
Kandilden bir hafta önce çocuklar, gece sokağa çıkarak bu günün geleceğini, trampetlerle, kavallarla, fenerlerle mahalle mahalle dolaşarak haber verirler. Fenerini alan çocuk sokağa çıkar, yol ortasına gerilen ipe fenerini asar, bütün dükkanlar rengârenk, irili ufaklı karpuz, davul, sünme, kuyruklu ismi verilen kağıt fenerlerle, mumlarla donatılır. Çocuklar yakılan ateşin etrafında halka olur ve fener alayına katılırlar.
Kandil gecesi kutlama geleneği Osmanlı Devleti döneminde padişah II. Selim’den (1566-1574) itibaren sürdürülmektedir.
Türk İslam geleneğinin en önemli mihenk taşlarından biri de eskiden beri sürdürüle gelen pişi yapıp konu komşuya, namaz çıkışı cami cemaatine ve okul çocuklarına yani insanlara dağıtma yağlı ve şekerli olarak ağız tadı ile yedirip içirme geçmişlerimizin ruhlarını şaad etme onları bu güzel hasletlerden haberdar etmeye yönelik bir gelenektir.
Regaip gecesinin sabahı ellerine birer torba alan çocuklar kapıları çalmadan içeriye girer;
Çocuklar bu pişi gezme işini yaparlarken güzel giysiler giyerlermiş ve çok çevik hareketler yaparak güzel görünürlermiş bunun için nazara gelmesinler diye ellerinde o özel yapılmış iğde çalıları ile gezmeleri önemliymiş.
Pişi pişi yağlı pişi
Bunu gezen iki kişi
Biri erkek biri dişi
Haydiii pişiiiiii Ya da
Şivlili şivlili şişirmiş
Erkenden ablam pişirmiş
Kokuyu duyan çocuklar
Pişileri tavadan aşırmış
Haydiiii Şivlilikkkkkk
Şivli şivli şişirmiş,
Erken kalkan pişirmiş,
İki çörek bir börek,
Bize namazlık gerek.
Şivlilik…’
Bize namazlık gerek. Şivliliiiiik… diye bağrışırlar.
Ev sahibi önceden hazırlanan kuru üzüm, leblebi, incir, iğde gibi çerezlerden ve günümüzde daha çok şekerlemelerden çocuklara dağıtır. Aynı gün, hemen her evde, yağda kızartılmış mayalı hamurdan “bişi” yapılır ve yufkaların arasına konur. Buna pekmezle yapılmış un helvası ilave edildiği de olur. Bişiler komşulara dağıtılır. O gün erkekler ise mahallenin camiinde mum yakar. İkindi ile akşam namazı arasında mezar ziyaretleri yapılır, yatsı namazında camilerde mevlit okunur. Şivlilik günü aile büyükleri, komşu ve akraba ziyaretleri yapılır, “namazın mübarek olsun” temennisinde bulunulur. Bu ziyaretler sırasında önce yemek, ardından da çerez ve meyvelerden oluşan şivlilik ikramı yapılır.
Çocukların hatırlandığı, mutlu edildiği şivlilik, aynı zamanda birlik ve beraberlik duygularının pekiştirildiği bir gelenek olarak geçmişten günümüze varlığını sürdürmektedir.