Kuiper Kuşağı, Neptün gezegeninin yörüngesi ile Plüton cüce gezegeninden daha uzakta kalan gezegenimsilerin var olduğu bilinen alandır. Bu kuşakta bulunan gök cisimleri çoğunlukla metal ve kayalardan oluşmuştur. Kuiper Kuşağı’nı keşfeden Hollandalı bir Amerikalı astronom olan Gerard Kuiper’di. Gerard Kuiper adlı astronom, Neptün’ün dışında, kaya ve buzdan oluşan bir gökyüzü kuşağı olduğunu söylemiştir.
Başlangıçta, 1992 yılına kadar varoluşunu Plüton adlı eski gezegen olan KBO veya Kuiper kuşak nesnesini keşfettiğinde tahmin etmemişti . Pluto’nun keşfinden beri, Pluto ile aynı kompozisyona sahip daha fazla asteroid keşifleri olmuştur. Yüz (100) kilometre uzunluğundaki yaklaşık 100.000 KBO daha keşfedilmiştir.
Astronomlar şimdi, Kuiper Kuşağı’nın içinde, buna Plüton gezegeninin de dâhil olduğu 100,000 kadar büyük kuyruklu yıldız benzeri nesnenin var olduğuna inanmaktadır.Kuiper kuşağı kabaca “rezonant” kuşak ve “kIasik” kuşak oIarak ikiye ayrıIabiIir. Kuiper Kuşağı’ndaki buzlu cisimlere küçük üyeler veya “Plütoncuk” adı verilir çünkü Plütonlar gibi hareket ederler ve en güçlü teleskoplar bile Dünya’dan seçilmeleri çok zordur.
Kuiper Kuşağı’ndaki bütün nesneler bir araya gelseler, Dünya gezegeni büyüklüğünde bir gezegen oluşturabilirlerdi. Kuiper Kuşağı, Neptün gezegeninin ötesinde, yaklaşık 30 ile 55 Astronomik Birim (1 Astronomik Birim = Dünya ile Güneş arasındaki uzaklık yani 150 milyon km’dir) arasında bir uzaklıktan başlamaktadır. Yani 4.5 ile 8.5 milyar km gibi bir uzaklıktan söz ediyoruz. Buradan başladığı düşünülen kuşağın tümü ise 100 milyar km’den daha öteye kadar uzanır.
Kuiper Kuşağı ve Özellikleri
Birçok gökbilimci tarafından Edgeworth – Kuiper kuşağı olarak da bilinir. Güneş Sistemi’nin, Neptün gezegen yörüngesinden başlayarak Güneş’ten yaklaşık 50 AU’ya kadar uzanan bölgeye verilen isimdir. İçerisinde birçok küçük çaplı cismi ve belki de astronomlar için en önemli amaç olan Güneş Sistemi’nin oluşumundan kalma cisimleri bulundurur.
Kuiper Kuşağı, güneşten mesafesi 4.5 ile 7.4 milyar kilometre arasında yer alan bir eliptik düzlemdir. Bu bölge birçok yönden Mars ile Jüpiter gezegenleri arasından kalan Asteroid Kuşağı ile benzerlik gösterir. Fakat çok daha büyüktür. Astronomlar, bu bölgede çapı 100 kilometreden büyük olan binlerce cismin, birkaç kısa periyotlu kuyruklu yıldız ile cüce gezegenlerin ve diğer trilyonlarca küçük nesnenin bulunduğunu tahmin ediyorlar.
Kuiper Kuşağı’nda bulunan cisimlerin hangi bileşenlerden oluştuğu tam olarak bilinememektedir. Fakat, keşfinden bu yana bölgeye yapılan spektrografik çalışmalarda cisimlerin genellik su buzundan oluştuğu belirlendi. Ayrıca, metan vb gibi hafif hidrokarbonlar ve amonyak da tespit edilen bileşenler arasında bulunuyor.
Su buzu, 1996 TO66, Huya ve Varuna dahil olmak üzere Kuiper Kuşağı içerisinde bulunan bir çok cisimde tespit edildi. Eris ile diğer birçok cismi keşfeden ve Kuiper Kuşağı üzerine araştırmalarda bulunan Mike Brown 2004 yılında bölgenin en büyük cisimlerinden biri olan Quaoar‘da kristalli su buzu ve amonyak hidratın varlığını keşfettiler. Cismin yüzeyinde böylesine bileşenlerin deforme olmadan kalması pek mümkün olmadığı için geçmişte yüzeyin altında kalan bileşenlerin günümüzde çarpışmalar ile tekrar yüzeye çıktığı tahmin ediliyor.