Nehirler fazladan yağmur sularını ve Dünya yüzeyindeki diğer sulan taşıyan büyük akıntılardır. Nehir ya da ırmak, genellikle denizlere, göllere ya da bir başka büyük akarsuya dökülen, özellikle genişliği ve taşıdığı su miktarı bakımından büyük akarsulara verilen genel isimdir. Ayrıca akıntıların daha küçük çeşitlerine çay; daha da küçüklerine dere adı verilir. Nehir, su döngüsünün önemli bir öğesidir.
Nehirlerdeki suyun temel kaynağı yağışlardır. Yağmur ya da kar yağışı ile yer yüzüne inen su yüzey akıntıları, yer altı suları biçiminde nehirleri beslerken buzullar gibi doğal kaynakların erimesiyle oluşan suları da bu kaynaklara ekleyebiliriz. Bunların hepsi akıntı yaratır ve büyüyen akıntıda bir araya gelerek büyük bir nehir oluştururlar.
Dünyanın en uzun nehri olan Nil, orta Afrika‘nın dağlarından Akdenize’e kadar 6695 km boyunca akar. En kısa nehir ise 37m mesafe ile ABD’deki Oregon’da Devils Uke’den Pasifik Okyanusu’na akan D nehridir. Uzunluklarından bağımsız olarak nehirlerin tümünün yaşam döngüsü aynıdır. Birçok nehir denize ve bazdan göllere akar. Öte yandan, çok sıcak, kurak bölgelerdeki nehirler bazen tamamen kuruyup yok olurlar. Nehir suyunun bir kısmı yağmur suyundan, eriyen kardan ve buzdan, kaynak veya göllerden gelir. Büyük nehirlerin çok sayıda ayağı veya ana akıntıya karışan daha küçük akıntıları vardır.
Bazı nehirler inanılmaz miktarlarda çökelti taşırlar. Çin’in kuzeyindeki Huang He (Sarı Nehir) Çin’in yükseklerinden San Denize her sene 1600 milyon ton alüvyon taşır. Alüvyon miktarı o kadar fazladır ki nehrin yataklarının kenarları yan taraflardaki ova seviyesinin üzerine çıkmıştır ve dolayısı ile nehir toprak seviyesinin üstünde akmaktadır. Aşırı yağış olduğu yıllarda nehir yatak ve setlerinden taşarak çok yıkıcı su baskınlarına yol açarlar.
Nehirler toprağı kaldırıp parça parça denize taşır. Binlerce yıllık bir süreç sonunda bu durum toprak erozyonuna neden olur.