İnsanlar nükleer güç konusunda endişelenirler çünkü atomdaki enerji, radyasyon adı verilen öldürücü ışınlar hâlinde dışarı sızabilir. Buradaki sorun tanımından da anlaşılacağı üzere, radyoaktif maddeleri kullanmasıdır. Çünkü tüm canlılar için tehlike oluşturabilir. Radyasyon insan vücuduna girdiğinde çok ciddi zararlar verir.
Çok fazla miktarda radyasyonun canlı hücrelerden geçmesi hâlinde, hücreler zarar görebilir ve bu, vücudun hastalıklara karşı direncini düşürür. Tipik bir nükleer güç istasyonu, her yıl yaklaşık 20 banyo küveti dolusu atık madde üretir. Bu atık maddeler metal tanklara dökülür ve sonra betona gömülür.
Standart santrallere göre çok tehlikeli olan uranyumu kullanan nükleer santrallerin üst düzey koruyucu önlemler alınarak çalışmalar yapılmaktadır. İnsan, hayatı boyunca teknolojinin getirdiği çeşitli olanaklardan yararlanmak ve hatta hayatta kalabilmek için çeşitli risklerle karsı karsıya kalır. Bu risklerden kaçınmak, veya onların kaynaklarını yok etmek daha fazla risk taşıyabilir. Örneğin, yolculuk etmenin riskli olduğu bilinir, ama evde oturmak da risklidir, çünkü tüm kazaların %40’ı evlerde olur.
Nükleer Santral Nasıl Çalışır?
Nükleer santral nasıl çalışır soruna yanıt vermek gerekirse eğer temel hammaddesi uranyum olan bu santrallerin çalışma sistemi uranyum elementinin fisyon tepkimesi ile ortaya çıkan enerjiden faydalanarak elektriği üretmektir. Uranyumun fisyon işlemiyle ortaya çıkardığı enerji su buharını çok yüksek derecelere çıkararak oluşan buharını elektrik jeneratörlerinin türbinlerine gönderir. Giden buhar türbinlerin şaftını hareket ettirerek elektrik üretir.