Eski Avrupalılar, ökseotunu, törensel bir bitki olarak kullandılar. Ökseotunu, Noel zamanı süs amaçlı kullanma geleneği de muhtemelen buradan gelmektedir. Aslında yılbaşı dendiği zaman birçoğumuzun aklına ilk önce çam ağaçları gelir. Fakat en az çam ağacı kadar popüler başka bitkilerde yok değil. İşte o geleneklerin en önemlileri ve bilinenlerinden biri de ökse otunun altında öpüşmek.
Birçok yerde, gelenekler, ökseotu altında dururken yakalananların ceza olarak bir öpücük vermeleri gerektiğini söyler. Ökseotu, her mevsim yeşil, yumurta biçiminde derimsi yapraklan olan bir bitkidir.
İsa’dan ve Noel kutlamalarından asırlarca önce yaşamış olan bu şamanlar, ökseotunu “Dünya’nın ötesindeki cennetlerden düşmüş ve Dünya’da büyümeyi başarmış bir bitki” olarak görmüşlerdir. Bu nedenle ökseotunun bildiğimiz Dünya ile “cennet” arasındaki bir köprü olduğuna inanmışlardır. İşte “ökseotu altında öpüşme” veya yaşam alanlarının ökseotu ile süslenmesi, bu şaman geleneklerinden gelen ve “cenneti yüceltme” ve “birbirine bağlılık” gibi kavramları öne çıkaran bir davranıştır.
Şubat ve mart aylarında açan küçük sarı çiçekleri vardır. Diğer ağaçların besinleriyle beslenir ve toprakla teması yoktur. Üzerinde büyüyebileceği ağaçlar, elma, limon, akdiken, çınar, kavak, akasya, köknar ve bazen meşe ağaçlarıdır, ökseotu, özellikle Noel olmak üzere birçok gelenek ve tatil ile ilişkilendirilir.
Tarihçiler, Druitlerin, kutsal meşede yetişen ökseotunu kestiklerini ve nazarlık olarak insanlara taktıklarını söylerler. Cermen mitolojisinde bir ökseotu oku tanrıça Frigg’in oğlu Balder’i öldürmüştür.
Kuşlar, ökseotunun beyaz parlak meyvelerini yer. Meyvelerin çekirdekleri kuşlarirj gagalarına ‘ yapışır ve kuşlar gagalarını ağaç kabuklarına sürterek sivriltirken kırar.