Parmak izleriyle ilgili şaşırtıcı olan şey, parmak izi desenini oluşturan etmenler hakkında çok az bilgi sahibi olmamızdır. Parmak izi analizi, 20. yüzyılın başlarından beri kullanımda, birçok suçlardan yol açmıştır çözülmüyor. Bu, pek çok suçlu kabul edebileceğimiz anlamına eldiven esastır. 2015 yılında, cinsiyet tespiti (yerine görsel bir desen yerine) parmak izi biyokimyasal içeriği test tarafından rapor edilmiştir.
Aslında bütün hayvanların kendilerine özgü parmak izlerinin olduğu düşünülebilir ancak bu doğru değil. Koalalar, primatlar ve insanlar, kendilerine özgü parmak izi olan tek canlılardır. Memeli ve keseli olanlar dahil, pek çok hayvan türünün hiç parmak izi yok. Avustralyalı araştırmacılar, koalaların insanlarla aynı parmak izlerine sahip olduklarını gösterdi. ”İzler o kadar benzer ki uzmanlar bile parmak izlerini birbirinden ayıramıyordu.”
Koalaların parmak izleri sadece şekil olarak değil, spiral ve girdap benzeri desenleriyle de insanlarınkine çok benziyor. Üstelik tıpkı insanlarda olduğu gibi, koalalarda da bütün türün parmak izleri biribirinden farklı, yani hepsinin kendi kimliğini gösteren parmak izleri var.
Parmak izi özelliğini goriller, şempanzeler ve kualalar ile paylaşıyoruz. İlk ikisi pek şaşırtıcı değil zira onlar evrim ağacında hemen yan dallarımızda yer alan yakın kuzenlerimiz. Oysa keseli bir ayı türü olan kuala ile ortak atamız, 70 milyon yıl önce yaşamış bir türdür. Konunun daha da ilginç olan yanı kualaların parmak izlerinin mikroskop altında bile insan parmak izinden ayrılamamasıdır. Kuala ve insan parmak izi şekil, boyut, tepeciklerin örüntüsü bakımından olağanüstü bir benzerlik gösterir. Ancak insanın avuç içinin de dermal sırtlarla kaplı olmasına karşın kualanın sadece parmak ucunda dermal sırtlar vardır. Dermal sırtlar, yaşamlarının büyük bölümünü ağaçlarda geçiren kualalara tırmanma ve manevra kabiliyeti sağlar.
Hayvanlar aleminde parmak izine çok sık rastlandığı söylenemez. Güney Afrika’da yaşayan bazı maymun türlerinin kuyruklarında dermal sırtlar vardır. Kuşkusuz bu kuyruk (tıpkı insanın eli gibi) ağaçtan ağaca geçerken tutunma görevini yerine getirir. Avustralya’ya ve Yeni Gine’ye özgü ağaçlarda yaşayan lemur benzeri bir türde (phalanger) de dermal sırtlar tespit edilmiştir. Dermal sırtların bir diğer görüldüğü yer ise köpek ve domuzların tüysüz burunlarıdır. Bu “burun izleri” tıpkı bizim parmak izlerimiz gibi eşsizdir.
Görünen o ki evrim önemli bir amaca hizmet eden iyi bir fikir bulduğunda bunu çok farklı türlerde (üstelik 70 milyon yıl önce birbirinden ayrılmış türlerde bile) kullanmaya devam edebiliyor.