Bugün yağmurlu havalarda kullandığımız ve her evde mutlaka bulunan önemli bir aksesuar olan şemsiye, ilk icat edildiğinde farklı bir amaca hizmet ediyordu. Zaten şemsiye kelimesi de Arapça “güneşlik” anlamına gelmektedir. Güneşin zararlı ışınlarını kesmede büyük iş gören şemsiye, ticaret kervanlarıyla dünyanın dört bir yanma gitti ve satıldı. Şemsiyeler yüzyıllar boyu hep güneşten korunmak için kullanıldı. Bugün bile bazı Afrika kabilelerinde şefin arkasında yürüyen bir şemsiye taşıyıcısı görülmektedir. Hatta İngilizce’de şemsiye anlamındaki ‘umbrella’ kelimesi, Latince gölge anlamına gelen ‘umbra’ kelimesinden türemiştir.
Bundan yaklaşık İlk şemsiye bundan dört bin yıl önce icat edilen şemsiye, Mezopotamya denilen bölgedeki uygarlıklar tarafından güneşten korunmak amacıyla kullanılmıştı. Günümüzde ise şemsiye daha çok yağmurdan korunmak için yaygın bir biçimde kullanılmaktadır. Şemsiye, güneş veya yağmurdan korunmak amacıyla kullanılan, açılıp kapanabilen, su geçirmez kumaştan üretilen taşınabilir bir eşyadır. Ancak günümüzde dekorasyon ve ihtiyaç gereği devasa büyüklükte şemsiye ürünleri üretilmektedir.
Çin’de, şemsiyeyi geliştiren bazı zeki mühendisler, üretimde kullanılan yaprak ve papirüs gibi malzemeleri reçine ile kaplayarak onu su geçirmez hale getirdiler. Bu sayede yağmurdan korunmak için de kullanıl-maya başlanan şemsiyeler, dünyaya artık bu şekilde pazarlanmaya başladı.