Birçoğumuz sivrisinek tarafından ısırılmaması için türlü türlü şeylere başvururuz. Bu nedenle Sivrisinek kovucu spreyler alır ve kullanırız. Ayrıca piyasada birçok sivrisinek kovucu olduğu iddia edilen ve tiz sesler çıkaran çeşitli aletler de satılıyor, fişe takarak kullanılıyorlar. Ama konumuz sivrisinek kovucu spreyler gerçekten bizi korurmu? Yapılan bir araştırmaya göre sivrisinek kovucu spreyler sinekleri kovmaz, sizi gizler. Sivrisineğin alıcılarını bloke ederek sizin orada olduğunuzu anlamalarını engeller.
Sivrisineklerden korunmada bulunduğunuz koşullara uygun ürün seçimi çok önemlidir. Eğer sivrisineklerin yoğun olduğu bir yere kısa süreliğine gidecekseniz daha düşük konsantrasyonda sivrisinek kovucu sprey ya da losyon kullanıp uygulamayı gerektikçe tekrarlayabilirsiniz. Her ne kadar mevcut ürünler sağlığa zararsızlığı yapılan testlerle kanıtlanmış olsa da, bitkisel etken madde içeren ürünlerin kullanımı sağlımız açısından en uygun olanıdır. Bu ürünleri seçerken ve kullanırken dikkat edilmesi gerekenler şöyle özetlenebilir:
-Kısa süreli sineklerin yoğun olduğu ortamda kullanacağımız ürünlerin etken madde konsantrasyonun yüksek olmasına gerek yoktur. Boş yere yüksek dozda kimyasala maruz kalmamak için bu durumlar için düşük etken maddeleri ürünler tercih edilmelidir.
-Bu ürünlerin koruyuculuk süreleri etken madde ve etken maddenin oranında göre değişmektedir. Dolayısıyla ürün üzerinde yazan bu süreler doldukça tekrar uygulanmalıdır.
-Mümkünden bitkisel ürünlerden elde edilmiş etken maddeli ürünler tercih edilmelidir. (Sitemizde daha sonra doğal sinek kovucular hakkında daha ayrıntılı bilgi verilecektir.)
-Özellikle çocuklar ve bebeklerde bu ürünlerin kullanımına özellikle dikkat edilmeli, etken madde miktarına göre ürün seçilmelidir.
-Ürün seçerken üreticinin kullanma talimatı mutlaka okunmalı, kullanılması riskli yaş grupları için ilgili ürün kesinlikle kullanılmamalıdır.
-Ürünleri ağız yoluyla almamaya dikkat etmeli, göz ve çevresine uygulanmamalı, ağız yoluyla yoğun bir şekilde maruziyet sonucu mide bulantısı, kusma gibi zehirlenme belirtileri görüldüğünde en kısa zamanda sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Göze marufiyet durumunda göz ve çevresi bol su ile yıkanmalı, kalıcı kızarıklık, görme bozukluğu gibi durumlarda acilen bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
-Bu tip ürünler cilde uygulanmadan önce cildin küçük bir noktasına uygulanarak; alerji testi yapılmalı, ciltte kaşıntı, kızarıklık, şişlik gibi etkiler görülmüyorsa; tüm cilde uygulanmalıdır.
-Bu etken maddeler çok sayıda dermatolojik ve toksik testten geçirilerek; güvenirlikleri kontrol edilmelerine karşın, sentetik ürünler yerine bitkisel kökenli olanların tercih edilmesi daha doğru bir davranıştır.