Savaştan sonra doğuyla batı arasında birçok anlaşmazlık olmuştur. Soğuk Savaş döneminde ilk restleşme II. Dünya Savaşı sonrası dört parçaya bölünen Almanya’nın Batı bölgesinin, Truman Doktrini ve 1947 Marshall Yardımı adı altında desteklenmesiyle olmuştur. Soğuk savaş’ın (1945-1990) sona ermesi ile birlikte iki kutuplu sistem çökmüş, yerini tek gücün hâkim olduğu sisteme bırakmıştır. Soğuk Savaş sadece askeri cepheleşmeyi değil, aynı zamanda sosyo-ekonomik sistemlerin ve ideolojilerin de mücadelesini ifade etmekteydi.
Sovyet güçleri, Çekoslovakya ve Macaristan’ın özgürlüklerini kazanma çabalarını bastırmaktaydı. Neyse ki doğuyla batı arasında nükleer savaş olmadı. Ancak başka savaşları el altından destekleyip oradaki kanşıklıkları tetiklediler, onaylamadıkları hükümetleri çalışamaz duruma soktular.
Nükleer savaşa en çok yaklaşıldığı zaman Sovyet güçlerinin füzelerini Küba’ya yerleştirerek Amerika Birleşik Devletlerini tehdit ettiği 1962 yılıdır. Ancak füzeler Amerika’nın misilleme tehditleriyle geri çekilmiştir.
Soğuk Savaş sonrası dönemde dünyanın pek çok bölgesinde istikrarsızlıklar ortaya çıkmıştır. Soğuk Savaş döneminde uygun zemin bulamadığı için yeşeremeyen etnik ve dini unsurlar harekete geçti. Yugoslavya dağıldı; Hırvat-Sırp, Sırp-Müslüman ve Hırvat-Müslüman etnik savaşları yaşandı. Daha sonra Kosova ve Makedonya sorunları ortaya çıktı. Kafkaslar da Ermeni-Azeri, Rus-Çeçen, Gürcü-Abhaz çatışmalarına sahne oldu.