Tavus kuşu sesini duydunuz mu bilmiyoruz. Peki hiç merak ettiniz mi Tavus kuşu öterken ne demek istediğini… Güzel bir kuş ya da canlı düşünün denildiğinde çoğumuzun aklına ilk gelenlerden birinin tavus kuşu olduğunu söyleyebiliriz.
Tavus kuşu: Cezalandırdığın gibi cezalandırılırsın. Başka şeyler söyledikleri de bildirilmiştir. İmam-ı Begavi hazretleri, Kab-ül-Ahbar hazretlerinden nakleder.
Kuşların ötüşleri, konuşmaları, yalnız bu sözlere ve manalara mahsus değildir. Neml suresinde, karınca ve hüdhüdün konuşmalarının bildirilmesinden, ihtiyaca göre öterek ses çıkardıkları, konuştukları anlaşılmaktadır.
Kuşların, diğer vahşi hayvanların sesleri ve kâinattaki hareketlerin hepsi, Allahü teâlânın, peygamberlerine ve evliyasına hitabıdır. Evliya, bu ses ve hareketleri makamları ve derecelerine göre anlar; çünkü peygamberler, kuşların ve diğer hayvanların dillerini aynen bilirler. Evliya-yı kiram ise, onların dillerini aynen bilemez. Sadece, onların seslerinden kendi hallerine ait olan hususları, Allahü teâlânın kalblerine ilham etmesiyle bilirler. (Ruh-ul-Beyan, Peyg. Tarihi Ans.)
Ne garip çelişki değil mi? Sanatı görüp sanatkârı görememek ya da görmek istememek! İnkâr edilemez, beş duyuyla algılanan bir güzelliği irade, kudret, hikmet gibi sıfatlardan bağımsız düşünerek tabiat bataklığına saplanmak! Esbaba sarılarak kurtulmaya çalışmak. Bir tavus kuşunun resmini çizen ressamı inkâr edip rüzgâr esti bu tabloya boyalar öyle bir döküldüki tavus kuşunun resmi meydana geldi dersek akıllı olan hiç kimseyi inandıramayız. Hatta iddiamızda ısrar edersek bizim akıl sağlığımızdan şüphe edilmeye başlanır. Acaba tavus kuşunun canlı hali resminden daha basit midir ki tabiatperestler ve esbapperestlere bu gülünç iddiaya inanmakta ve inandırmaya çalışmaktadırlar?