Görememelerine rağmen harika bir şekilde yuva yapan termitler, yuvalarının ısısını, nemini, ışığını mükemmel bir şekilde ayarlarlar. Termitler nemli karanlık yuvalarından alınınca hemen ölürler. Termitler zeminin 4 metre aşağısında bir su cetveli kazarak yukarıdaki yuvaya suyun buharlaşmasını temin ederler. Ayrıca yuvanın duvarını öyle ayarlarlar ki, yuvaya giren, çıkan havadan oksijen ve sıcaklığın 30 derece olmasını sağlarlar.
Termitlerin büyük çoğunluğu tropikal bölgelerde ve yağmur ormanlarında yaşar. Zorlu iklim koşullarına dayanıklı olan termitlerin yaşam alanlarının başında ağaç kovukları gelir. Bu kovukların içerisinde ve mağaralarda yaptıkları yuvaların bazıları 4 -5 metre uzunluğundadır. Oldukça sistemli çalışan termitler bu özellikleri ile karıncalara benzetilir.
Termitler çoğunlukla Afrika’da görülüyor, ülkemizde yalnızca üç türü yaşıyor. Termitlere beyaz karınca deniyor ancak arılara daha çok benziyorlar ve arılar gibi koloni haline yaşamlarını sürdürüyorlar, hatta aynı arılarda olduğu gibi termitlerde de işçiler ve kraliçe termitler bulunuyor.
Zararlı böcekler olan termitler, topraktan inşa ettikleri görkemli yuvalarda yaşamlarını sürdürüyorlar. Termit yuvası altı metreye yakın yükseklikte, 12 metreye yakın ene sahip ihtişamlı bir görüntüsü olan yuvalardır. Bir mimari harikası olarak görülürler, bunun sebebi yapı olarak termit kolonilerine düzenli olarak hava erişimi sağlaması ve aynı zamanda yaşamak için ihtiyaçları olan nemi ve ısıyı temin etmesidir.