Bugün ki makalemizde v harfi ile ilgili deyimleri ve anlamlarını derledik. Kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olan deyimler hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar. Bu nedenle alfabemiz’de bulunan A’dan Z’ye kadar harf harf deyimleri ve yanında anlamı ile hazırladık. İşte Alfabemizin ilk harfi olan “V” harfi ile başlayan deyimler..
Deyimler kalıplaşmış sözlerdir, kelimelerin yerleri değiştirilemez ve aynı anlama bile gelse yerine başka bir sözcük getirilemez. Deyim, belli bir kavramı, belli bir duygu ya da durumu dile getirmek için birden çok sözcüğün bir arada, seyrek olarak da tek bir sözcüğün yan anlamında kullanılmasıyla oluşan sözdür.
Deyimler çok büyük bir oranda mecaz anlamda kullanılır ancak gerçek anlamda kullanılanlara da rastlanmaktadır. Deyimi oluşturan sözcüklerin kimileri gerçek anlamını yitirerek mecaz anlam kazanırlar. Mecazlı anlatım, söze güzellik ve akıcılık katar.Türkçe, deyimler bakımından çok zengin bir dildir. Deyimler, göz önüne kuvvetli imgeler getiren sembollü sözlerdir. Halkın dikkatli ve zeki görüşlerinden doğmuştur.
Vaatte bulunmak : Bir şeyi yapmaya, ya da yerine getirmeye söz vermek.
Vadesi dolmak (bitmek) : Süresi dolmak, ömrü bitmek.
Vakit geçirmek : Bazı şeylerle oyalanarak, vaktin geçmesini sağlamak.
Vakit öldürmek : Zamanını boş yere, değersiz işlerle geçirmek.
Vakitli vakitsiz : Uygunsuz zamanlarda, uygun zaman gözetmeyerek.
Vakti gelmek : 1. Ölümü yaklaşmış olmak. 2. Kararlaştırılan zamanı gelmek.
Var mı bana yan bakan? : Herkese meydan okumak.
Var olmak : Yaşamak, hayatta olmak.
Varyemez : Varlıklı olduğu halde harcamayı sevmeyen.
Vara yoğa karışmak : Kendisini ilgilendiren veya ilgilendirmeyen her şeyle ilgilenmek.
Varı yoğu: Olanca malı, malının tümü.
Varlık göstermek : Verilen görevi en iyi biçimde yaparak kendini göstermek.
Varlıkta darlık (yokluk) çekmek : Zengin olmakla birlikte, bir engel yüzünden elindeki varlıktan yararlanamamak.
Vaziyete hakim olmak : Durumu kendi çıkarlarına çevirmek.
Vebale girmek (batmak) : Sorumluluğu tamamen üstlenmek.
Vebali (günahı) boynuna : Bu işi onun için yapıyorum, sorumluluğu bana değil, ona ait anlamında kullanılır.
Vefasız çıkmak : Sevgi ve dostluğu gerçek olmamak.
Verilmiş sadakanız varmış : Büyük bir tehlike atlattınız, geçmiş olsun anlamında kullanılır.
Velveleye vermek : Kendi telaş ve heyecanını, taşkın davranışlarla etrafa yansıtmak.
Verip veriştirmek : Ardı ardına onur kırıcı sözler söylemek.
Veryansın etmek : Ağzına geleni söylemek.
Vıcık vıcık etmek : Ciddiyetsiz, değersiz hale getirmek.
Vıdı vıdı etmek : Çevresindekileri rahatsız edecek kadar durmadan konuşmak.
Vız gelmek : Önemsiz görmek, aldırış etmemek, etkilenmemek.
Vicdan azabı duymak (çekmek) : Yaptığı kötü bir şey yüzünden kendini suçlamak.
Vidaları gevşemek : 1. Ciddiyetini kaybetmek. 2. Sürekli gülmek. 3. Kontrolünü kaybetmek.
Visale ermek : Sevgiliye, dosta kavuşmak.
Volta atmak : Belli bir yerde, sürekli ve düzenli olarak, bir aşağı bir yukarı gidip gelmek.
Vur abalıya : Yumuşak huylu, sessiz, güçsüz insanlara tüm gaddarlığı yüklemek, hakkını yemek durumu.
Vur dedikse ( dedimse ) öldür demedik (demedim) : İsteğimizi yerine getirirken aşırıya kaçanlara söylenir.
Vur patlasın, çal oynasın : Varını yoğunu zevk ve eğlenceye harcayan kimsenin durumunu anlatmak, sorumsuzca davranışını eleştirmek için söylenir.
Vurdumduymaz kör ayvaz : Hiçbir şeyle ilgilenmeyen, aldırış etmeyen, duygusuz kişi.
Vurgun (vurgunu) vurmak : Yasa dışı yollara başvurarak kısa sürede büyük kazanç elde etmek.
Vücuda getirmek : Meydana getirmek, oluşturmak.
Vücudunu ortadan kaldırmak : Öldürmek, yok etmek.
Vücuttan düşmek : Zayıflamak.
Acayip güzel çok kısa anlamları var