Palyaçolar, ilk olarak M.Ö. 2270 yılında antik Mısır saraylarında görülmüştür. Palyaçolar hemen her kültürde vardır. Medeniyet kadar eskidir ve hangi yaşta olursak olalım bizi güldürür. Batıda palyaçoluk antik Yunan’da, M.Ö. 7. yüzyılda palyaçoların görüldüğü Sparta’ya kadar uzanır. Bu palyaçolara “deikeliktas” yani “oyun sergileyen kişi” denilmektedir. Bu palyaçolar askerleri, soytarıları, cadıları, köleleri ve hatta Yunan tanrılarını bile taklit ederdi.
Soytarılar, Orta Çağ ve Rönesans döneminde kralların ve büyük soyluların saraylarında palyaçoluk görevini sürdürmüştür.
Soytarılar, Orta Çağ Avrupa’sının toplumsal kültüründe önemli bir yer işgal etmiştir. Krallara, piskoposlara ve yetkili herkese yanıt verebilmiş, herkesle dalga geçmiş, toplumsal geleneklerle alay etmişlerdir. Soytarılar, bu dönemde parlak yeşil ve safran rengi ceket, külotlu çorap ve giyen kişi hareket ettiğinde ses çıkaracak şekilde tasarlanmış minik zillerin bulunduğu bir başlıktan oluşan, standart bir giyim tarzı benimsemiştir.
Amerika’da ilk sirk Hachaliah adındaki bir deniz kaptanı, Çin’den bir fil getirdiğinde kurulmuştur. Fili 10 000 Amerikan Doları karşılığında satın almış ve adını “Yaşlı Bahis” koymuştur. Yaşlı Bahis’e ve başka hayvanlara insanları eğlendirmeleri için çeşitli numaralar öğretmeyi başarmıştır.