Asya ana karasından gelen insanlar M.Ö. 7000 yıllarında Japonya’nın adalarına yerleşmeye başladılar. Japonya Doğu Asya’da yer alan bir ada ülkesidir. Japonya coğrafî yapısı bakımından 6.852 adadan oluşan bir takımadadır. Büyük Okyanusta Kuzey Pasifik Okyanusu ve Japon Denizi arasında Kore yarımadasının doğusunda yer almaktadır.
Bu adaların asıl sakinleri, bugün hâlen 15 000 kadarı Japonya’da yaşamaya devam eden “Ainu”lardı.
Japon halkının atalarının şimdi Yamato ırkı diye bilinen ve M.S. 3 ve 4. asırda savaşçı kabileler ve klanlar üzerine giderek üstünlük kuran aynı ırka ait insanlar olduğu zannedilmektedir.
Eski Japonlar, avcılık ve balıkçılıkla hayatlarını sürdürüyorlardı. Japonlar, Çinlilerden pirinç yetiştirmesini öğrendiler ve M.Ö. yaklaşık 1000 ile 500 yılları arasında çiftçilik yapmaya başladılar. Cilalı taş devrinde zarif taş aletler yapılmış, ok ve yay kullanılarak ileri avlanma teknikleri geliştirilmiş ve yemek pişirmek ve saklamak için toprak kaplar üretilmiştir. Ayrıca, metal gereçler ve çömlek tekerleği kullanarak çömlekçilik de yapmaya başladılar.
Çömlekçiliğin ilk başladığı Tokyo’daki Yayoi bölgesi, bu tarih dönemine de adını verir. Yayoi çiftçileri, pirinç tarlalarını sulamak için çitler kazdılar. Sazlıklardan evler ve pirinç mahsulleri için sütunların üzerine depolar inşa ettiler.
Çiftçiler, köylerde beraber yaşadılar ve her köy genelde şaman rahibi ve büyücü bir kadın tarafından yönetiliyordu. Japonya’nın kadın şaman rahipleri aşırı güçlü kişiliklerdi. Ayrıca Japonya’nın Yayoi döneminde, ölüler genellikle, taş mezarlara gömülürdü.