Işık: Güneşli yerleri sever.
Nem ve su: Nem ve su ister.
Toprak: Toprak isteği yönünden toleranslı bitkidir.
Boy: 30-40m
Taç genişliği: 20-30m
Karaağaç, karaağaçgiller (Ulmaceae) familyasının Ulmus cinsinden ağaç türlerine verilen ad
Dünya üzerinde ılıman iklim bölgelerinde Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da yayılış gösterirler.
Karaağaçlar yapraklarını döken boylu orman ağaçlarıdır. Tomurcuklar kiremitvari olarak dizilmiş olan çok sayıda pullarla örtülüdür. Sürgünler pseudoterminal tomurcukludur ve sürgünlere iki sıralı sarmal dizilmişlerdir. Yaprak ve çiçek tomurcukları farklı şekil ve büyüklüktedir. Yaprak tomurcukları küçük dar yumurtamsı konik biçimde olmalarına karşın çiçek tomurcukları büyük ve hemen hemen küreseldir. Yapraklar sade (basit), kısa saplı, dip tarafları az veya çok çarpık (asimetrik), kenarları çift dişlidir. Çiçekler erdişidir. Çiçeğin çan biçimindeki çanağı 4-9 lopludur ve lop sayısı kadar etamini vardır. Yumurtalık basıktır, derin parçalanmış iki stigması vardır. Erdişi çiçeklerin birçoğu bir arada yan durumlu olarak yaprak koltuğundan demet oluştururlar. Çiçekler ilkbaharda yapraklardan önce açarlar veya bazı taksonlarda ise çiçekleri sonbaharda görülür. Meyve basık bir nustur. Nusun etrafı, damarları belirgin, zarsı bir kanatla çevrilmiştir. Çiçek açmasından birkaç hafta sonra olgunlaşır.
Karaağaçların yaşlı gövdelerinde kabuklar çoğunlukla kalın boyuna oluklu çatlaklıdır; birkaç taksonda ise gövde kabukları uzun yıllar çatlamadan, düz ve parlak kalır. Amerika’daki kızıldereliler bir zamanlar bazı karaağaç kabukları liflerinden ip ve halat yapmışlardır. İç kabuğu ilaç olarak kullanmışlardır.
Odunları koyu, diri odunları açık renkli olan ve güzel cila kabul eder. Odunları büyük halkalı traheli gruba dahildir. İlkbahar odununda büyük traheler bir veya iki sıra halinde yan yana gelerek halka şeklinde düzenli bir diziliş gösterir. Yaz odununda ise dar lümenli küçük traheler, birbirine paralel uzanan, dalgalı bantlar üzerinde bir araya gelerek devamlı şeritler halinde görülürler. Odunları sert, ağır, yüksek şok mukavemetine haiz ve elastikidir; kolay yarılmaz.
Kullanış yerleri mobilyacılık ve kaplamacılıktır. Karaağaç tomrukları su borusu olarak kullanılmışlardır.
Genellikle sıcak severler; sulak yerlerde, nehir ve dere kenarlarında yetişirler. 1919 yılında Hollanda’da görülen ve kısa zamanda Avrupa’ya yayılan karaağaç kurumalarına neden olan bir mantar hastalığı vardır. Bu mantar Ophiostoma ulmi adındaki bir mantardır.