Bilindiği üzere milli mücadele eden Türk milletinin unutulmaz fevkalâde bir döneminde kadınıyla, erkeğiyle ve çoçuklarıyla büyük bir mücadele verilmiştir. İtilaf Devletlerinin Türk topraklarını işgal etmesinin üzerine Mustafa Kemal’in Samsun’a 19 Mayıs 1919’da çıkması ile vatanın kurtuluşu arasındaki sürece Milli Mücadele dönemi denmektedir. Geçen yazımızda kurtuluş Savaşı’nın Kadın Kahramanları ve Erkek kahramanlar ve Komutan kahramanlarımızı tanıttıktan sonra şimdi de bulabildiğimiz kadarıyla Çocuk Kahramanlarımızı tanıtmak istiyoruz.
Kurtuluş mücadelesinde pek çok evladını şehit veren daha çoçuk olmasına rağmen büyükler kadar ön planda olan, cephede ve gerisinde savaşa katılan çocuk kahramanların testanı büyükler kadar önemlidir. Savaşta; genç, yaşlı, kadın ve erkek ayrımı yapılmadan topyekün mücadele edildiğini bir çoğumuz az çok biliyoruz.
1815 Viyana Konferansı sırasında Batılılar’ın “Hasta Adam” teşhisi koyup paylaşmak istedikleri Osmanlı Devleti, 1918’de Mondros Mütarekesi şartlarına zorlanmış ve artık Anadolu’da Türk varlığına son verilmenin eşiğine gelinmişti. İşte böyle bir ortamda yedisinden yetmişine genç-ihtiyar, kadın-erkek, çoluk-çocuk bütün Türk milleti Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde bir ölüm-kalım mücadelesine girişmişti. Milli Mücadele olarak bilinen bu fevkalâde dönemde, Türk çocuklarının milli sorumluluk şuuru içerisinde gösterdikleri fedakârlık veya çektiği çileler ve eziyetler maalesef tam olarak bilinmemektedir. Bu nedenle sizler için kurtuluş savaşında savaşan milli çoçuk kahramanlarımızın isimlerini derledik.
Bombacı Ahmet : görevi, kaledeki askerlere erzak, mühimmat ve haber taşımaktı. Buna ek olarak el yapımı bombalarla Ermeni sığınaklarına da zarar vermiştir. On yedi yaşlarında da vefat ettiği tahmin ediliyor.
Fındıklıoğlu İbrahim; “Fransız işgali sonrasında şehir genelinde çatışmalar başladığında mahalledeki çetelerin başına çavuş olarak seçilen babasının emrinde çatışmalara katıldı. Fransız topçularının yoğun top bombardımanında bir şarapnel parçasıyla başından yaralandı. Çatışmalar yoğunlaştığında kadın ve çocuklar Dereli köyüne doğru çekilirken onu da beraberlerinde götürürler. Kan kaybından yolda vefat ettiğinde 19 yaşındaydı.
Çuhadar Ali; Ermeniler tarafından öldürülen 2 Türk’ün intikamını almak için yola çıkıp, 3 Ermeni çeteden ikisini öldürüp birini yaralayan ise henüz 17 yaşında şehit oldu.
Şekerci Ökkeş; Fransızların Maraş’ı işgalinde cepheye koştuğunda annesi, “Henüz küçüksün, seni hemen vururlar oğlum” dedi, “Yaşım küçük ama imanım büyüktür anne. Şehit olacaksam, vatan ve millet uğrunda şehit olacağım. Ben ölmeliyim ki düşman sizlere ilişmesin” dedi ve şehadet şerbetini içti.
Sait Yalçın “Mülazımzade Sait daha 18 yaşındayken Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti müteşebbis heyetine dahil olur. Çatışmalara katılır. Antep’ten gelen düşman yardım birliklerinin Maraş’a ulaşmaması için çaba gösterir. Maraş kurtulduktan sonra da 250 kişilik milis kuvvetiyle Antep savunmasına katılır. Savaş kazanıldıktan sonra TBMM tarafından İstiklal Madalyası ile onurlandırılır. 1987’de vefat etti.”
Çuhadar Ali “Şehrin düşman işgaline uğraması ve Sütçü İmam Olayı’nın akabinde 2 Türk’ün Ermeniler tarafından öldürülmesi üzerine onların intikamını almak için yola çıkıp, Mercimektepe civarında yakaladığı 3 Ermeni çeteden ikisini öldürüp birini yaraladı. Henüz 17 yaşında şehit oldu.”
Etlioğlu Ahmet Duran “Genç ve atik olması dolayısıyla en tehlikeli görevlerde kendini en öne attı. Savaşın ilk günlerinde düşmanın attığı kurşun ile topuğundan vuruldu. Arkadaşları tarafından hastaneye kaldırıldı. Savaş yıllarının ardından Ankara’ya çağrılarak madalyası bizzat Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından göğsüne takıldı. 1946’da vefat etti.”
Kısakürekzade Şahap “Fransız işgal komutanının emriyle Türk bayrağının kaleden indirilmesi üzerine babasının kaleme aldığı beyannameyi başta Ulu Cami olmak üzere şehrin büyük camilerine götürür. Böylece daha 15 yaşındayken Bayrak Olayı’nın kahramanları arasında yer alır. 25 Ağustos 1985’de vefat etti.”