Önceki dönemlerde şehirlerde yaşayan insanlar sanayicilerin ve sanatkarların üyesi olduğu mesleki teşkilatlara üye olurlardı. İşte bu teşkilatlara lonca teşkilatları adı verilmektedir. Loncaların kökeni yedinci ve sekizinci yüzyıllara kadar dayanmaktadır.
Orta Çağın sonlarına doğru insanlar şehirlerde yaşamaya başladılar. Tüccarlar ve zanaatkârlar şehirlere yerleştikten sonra, esnaf loncaları adı verilen örgütler kurmaya başladılar. Bir esnaf loncası üyelerini, adil olmayan iş uygulamalarına, önceden saptanmış fiyatlara ve ücretlere karşı korur; işçi ve işverenler arasındaki anlaşmazlıkları çözerdi.
Esnaf loncaları şehir idarelerinin önemli birer parçasıydı. Loncalar genellikle aynı tür işi yapan esnaf ve zanaatkarların toplu olarak bir arada bulundukları çarşı, han, arasta gibi yerlerde etkinliklerini sürdürürlerdi.
İlk esnaf loncaları örgütlenirken, şehirlerin tüccarlarını korumaya yarayan kanunların sayısı azdı. Çoğu kanunlar, şehrin yer aldığı toprakların sahibi olan toprak ağası tarafından çıkartılıyor ve tatbik ediliyordu. Şehir insanları güçlendikçe, kendi kendilerini idare etme hakkını talep ettiler. Bir ticaret loncasındaki işçilerin hepsi, uzun ve sıkı bir eğitimden geçmek zorundaydılar. Loncalar çok kısa bir sürede zenginleştiler, güçlendiler ve loncanın içindeki tüm tüccarların uygulayabilecekleri ücretleri belirleyebilir hâle geldiler.