Yaklaşık 5000 yıl önce Avrupalılar, gösterişli abideler inşa ediyorlardı. Oyüzden de Megalit bir yapı veya anıt oluşturmak amacıyla kullanılan büyük ve gösterişli bir taştır. Bunlardan birçoğu eski toplumların kalıntıları olarak hâlen ayakta durmaktadır. Tarih öncesi dönemleri temsil ettiğine inanılır.
Yunan kökenli bu kelime, farklı dönemlerde inşa edilen binaları tanımlamak için kullanılmıştır. Tarihçilere göre, bu yapılar Neolitik ve Mezolitik zamanlarda inşa edilmiştir. Megalitler dünyanın her yerinde bulunur.
Bu büyük taşlara, büyük taş anlamına gelen “megalit“ adı verilir. Bazıları tek başlarına, bazıları da grup halindedir. Bazı megalitler önemli bir kralın mezarının yerini gösterir, diğerlerininse dinî anlamları vardır. Bu türden megalitik anıtlar genel olarak, başta Fransa ve İngiltere olmak üzere, Batı Avrupa’da görülmektedir. Ayrıca, Türkiye’nin Trakya kesiminde de Dolmenlere rastlanır.
Uzun yekpare taşlar (arklar), taştan levha biçiminde mezarlar (gömütler), büyük daireler hâlindeki taşların kalıntıları, tahta kazıklar bugün hâlâ ayakta duranlardır. Stonehenge, Megalitik çağ kalıntılarının bir örneğidir.
Megalitler başlıca iki grupta toplanabilir: Dayanak gerektirmeden ayakta duran taşlar; bunlar yalnızken menhir, bir doğru veya daire şeklinde dizilirse “Cromlech” (Kromlek) adını alırlar.
Paralel düzenlenmiş bir döşemeyi taşıyan taşlardan meydana getirilen odalara dolmen denir, bunlar mezar odalarıdır. Bu mezar odalarının üstü toprakla örtülürse, ortaya çıkan tepeciklere tümülüs veya höyük adı verilir.