Milli mücadele döneminde yaptığı kahramanlıklarla tanınan Türk kadınları unutulmadan tarih yazdılar. Bu nedenle hepimiz biliyoruz ki Türk milleti bütünüyle kahraman bir ulustur. Kurtuluş savaşındaki kadın kahramanları kısaca anlatmakla hayatları bitmez. Ama Milli mücadele’nin kadın kahramanlarıyla ilgili araştırma için kısa bilgilerle onları tanıyalım.
Kurtuluş Savaşının cephelerinde görev alan fedakar kadınlarımızdan sadece birkaçı…
Kurtuluş Savaşı kadınıyla erkeğiyle tüm bir milletin varoluş mücadelesiydi. Kadınlar sadece cephe gerisinde değil, cephede muharip olarak görev alarak Millî Mücadele’nin başarıya ulaşmasında rol oynamışlardır. Tarihi kaynaklara bakıldığı zaman Kurtuluş Savaşı içinde yer alan binlerce kadınımızın hem Milli Mücadele’nin kazanılmasında hem de Türkiye’nin temellerinin atılmasında çok büyük katkılarının olduğu görülmektedir.
Milli Mücadele yıllarında kadın kahramanlarımız işgal kuvvetlerinden korkmamış, kanının son damlasına kadar düşman kuvvetleri ile çarpışmıştır. İçinde vatan sevdası, vatan aşkı, millet aşkı olan bu kahraman askerlerimiz Milli Mücadeleyi kazanacaklarına gönülden inanmışlar ve bunun için de hiç bir zorluk karşısında yılmadan yollarına devam etmişlerdir. İşgal kuvvetlerine teslim olmayacaklarını söyledikleri sözler ile belirtmişler diğer kadınlarımıza hem de erkeklerimize örnek olmuşlardır bu kahraman, yiğit ve asil kadınlarımız.
Kadınlar her alanda olduğu gibi cephede de üzerine düşeni yerine getirmiş, Türk kadınları da fiilî olarak cepheye katılmakta gecikmemiştir.
Kara Fatma ( Fatma Seher Hanım): Kara Fatma Erzurumlu Yusuf Ağa adında birinin kızı olarak bilinir. Eşi de bir binbaşıydı. Milli Mücadele yıllarında evladı ile birlikte görev almış ve düşmanla çarpışmıştır. Milli Mücadele yıllarında Adana, Tire, Sarayköy, Nazilli , Afyon- Karahisar, Dinar gibi yerlerde asker olarak görevine devam etmiştir. Cumhuriyet ilan edildikten sonra Madalya ile ödüllendirilmiş kahramanlarımızdan biridir.
Şerife Bacı: Şerife Bacı da kağnısı ile cephane taşımıştır. Çocuğu ile birlikte milli mücadeleye hizmet etmek için çalışırken donarak hayatını kaybetmiştir. Milli Mücadele için kendisini ve çocuğunu feda etmekten çekinmemiştir.
Binbaşı Ayşe: Kadın kahramanlarımızdan bir diğer olan Kahraman Binbaşı Ayşe Hanım ise İzmir’in işgaline karşı çıkmıştır, bu işgale engel olmak için silahla katılan kahramanımızdır. Yunan askerleri İzmir’e egemen olmuş, Binbaşı Ayşe’de daha sonra çete kurmuş, daha sonra çetesi ile birlikte Köpekçi Nuri Çetesi’ne katılmıştır. Aydın Muharebesi’nden sonra da Milli Mücadeleye katılmıştır ve Milli Mücadele’de vatan savunmasına devam etmiştir.
Halide Edip Adıvar : Milli Mücadelenin başlangıç yıllarında her ne kadar Wilson ilkeleri Cemiyeti’nde yer alsa da daha sonra milli mücadelenin önemini anlayıp milli mücadele tarafına geçmiştir . Kadınları örgütleyip onlara vatansever konuşmalar yapmış ve davasından vazgeçmeden yoluna devam etmiştir .
Yaptığı bir konuşmada şunları söylemiştir : Bu konuşmayı 19 Mayıs 1919 yılında Fatih Mitingi’nde yapmıştır . Onun yanında yer alan diğer kadın kahramanlarımızdan Asri Kadınlar Cemiyeti üyelerinden olan Naciye Hanım da vardır . Bir diğer kahraman kadınımız Meliha hanım, gibi kadın kahramanlarımız da bu yolda , vatan yolunda, millet yolunda davasına devam etmiştir . Fransızca öğretmeni olan Zeliha Hanım da vardır .
“Müslümanlar, Türkler! Türk ve Müslüman bugün en kara gününü yaşıyor. Gece, karanlık bir gece.. Fakat insanın hayatında sabahı olmayan gece yoktur. Yarın bu korkunç geceyi yırtıp, parlak bir sabah yaratacağız.” Diyerek Milli Mücadeleyi kazanacağımıza inanmışlar ve yollarına hiç durmadan devam etmişlerdir.
Meliha Hanım ise Milli Mücadele dönemi sırasında halkı örgütlemek için, bu yola davet etmek için şunları söylemiştir: “Vatanımızı kurtarmak için yaşayacağız; kuvvetle iman ediyoruz ki, büyük Allah’ımıza sığınarak, cebr ile alınan bir hak elbette iade edilecektir” diyerek Kurtuluş Savaşı’nın kazanılacağının, başarılı olacağının sinyallerini vbermiştir, büyük bir inanca sahip olmuşlardır bu kahraman kadınlarımız.
Asker Saime: Saime Hanım Kadıköy Mitinginde Milli Mücadele ile ilgili konuşma yaptığı için tutuklama emir çıkarılmış kadın kahramanlarımızdan biridir. Tutuklama emri çıkınca Anadolu’ya geçmiş ve Milli Mücadele’ye katılmıştır. Batı Cephesi’nde önemli görevler almış ve önemli hizmetlerde bulunmuştur. Savaş sırasında yaralı olduğu halde bunu belli etmeden savaşmaya devam etmiş kahramanlarımızdan biridir. Yaptığı bu görevlerden dolyı kendisine asker Saime denilmiştir. Adı ise Münevver Saime’dir. Şu sözü söylemiştir ve işgal kuvvetleri tarafından bu söz üzerine tutuklanmıştır.
söylemek isterim. Evet, açık söylüyorum kardeşlerim. Aldatıcı kaynakların yazdıkları haberlere inanmayın. Bizim tamamiyet-i mülkiyemizi muhafaza edecekler. Fakat, hangi hudut dahilinde? Bu tasrih edilmedikçe Türkiye’de sulh mümkün olmayacaktır. Ben bu kanaatteyim. İsyan etmeyecek bir Türk kalbi de tanımıyorum.” Demiştir.
Tayyar Rahime: Güney Cephesi’nde gönüllü olarak komutanlık yapmış bir kadın kahramınımızdır. Fransızlara karşı mücadele ederken askerlerde bir yavaşlama olmuştur bunun üzerine Tayyar Rahime askerlerimize şevk vermek için şu sözü söylemiştir:
Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da, siz erkek olduğunuz halde yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz? Diyerek onlara cesaret vermiştir.
Kılavuz Hatice: Adana- Pozantı’da Fransızlara karşı başarılı mücadelelerde bulunmuştur. Fransızları dar köşeye sıkıştırmış ve onları Türk askerlerinin ateş hattına sokmuştur. Bu olaydan sonra da Klavuz Hatice olarak anılmıştır.
Gördesli Makbule: Daha yeni evli olan Makbule hanım Milli Mücadeleye katılmıştır. Yunan kuvvetlerine karşı çatışmalarda yer almıştır. Bir çatışma esansında diğer askerleri cesaretlendirmek için başından vurularak şehit olmuş örnek kadın kahramanlarımızdandır.
Nezahat Onbaşı: Çanakkale Savaşı’nda görev almıştır. Babasının yanında muharebeye katılmıştır ve 12 yaşında kendisine onbaşı rütbesi verilmiştir.
Çete Emir Ayşe : Yunan askeri Aydın’a doğru geldiğinde iki arkadaşı ile birlikte Menderes’in diğer tarafına geçmeye çalışan Emir Ayşe, arkadaşlarının kayıktan düşüp boğulması sonucunda geri dönmüş ve Çanakkale’de ölen kocasından kalan tek hatıra elmas küpelerini bozdurup kendine bir tüfek almış, dağa çıkmış ve Yörük Ali Efe’ye katılmıştı. Aydın’ın kurtuluşu olan 7 Eylül tarihine kadar Yunanlarla savaşmıştı. Savaş sonrası Atatürk İstasyon Meydanı’nda Çete Emir Ayşe’nin de aralarında bulunduğu kahramanlara İstiklal Madalyası takmıştı. “Savaştım Yunana karşı, elimde kalan en değerli şey Atatürk’ün göğsüme taktığı İstiklal Madalyası’dır” demişti.
Hafız Selman İzbeli : Kastamonu müdafa-i hukuk cemiyeti, kadınlar kolu kurucularından ve Kastamonu’daki İLK KADIN MECLİS ÜYESİ, sıkı bir Atatürk hayranı ve kendi deyimiyle “Cumhuriyet kadını” idi.
Kurtuluş Savaşı sonrasında kastamonu’daki kadınları toplamış, asker için çorap, fanila ördürüp cepheye göndermişti.
Varlıklı bir aileden geliyordu.Asker kastamonuya geldiğinde hepsini yolda karşılayıp doyurmuştu. Hep ben Cumhuriyetçiyim demiş, savaştan sonra yeni baştan herkes gibi Türkce harflerle okuma yazmayı öğrenmişti.
Hafız Selman hanıma milletvekilliği de önerilmişti. “Hafız olduğum için başımı açmam, başımı açamayacağım için de Milletvekili olamam” diyerek kabul etmemişti.
Halime Çavuş : Kastamonu’da doğan, anne-babasının “kızım gitme” şeklinde yalvarışlarını dinlemeden mücadeleye katılan Halime Çavuş, uzun yıllar Halim Çavuş zannedildi. Kurtuluş Savaşı’na giderken erkek kılığına girdi, erkek gibi traş oldu, saçını kazıttı ve kimseye kadın olduğunu söylemeden Türk askerinin arasına karıştı. Mühimmat taşımada birçok görev yaptı. Düşmanın açtığı ateş sonucu bir ayağı sakat kaldı. Bir keresinde İnebolu’dan cepheye cephane taşırken Mustafa Kemal Paşa’ya rastladı. Ancak rastladığı kişinin O olduğunu bilmiyordu Mustafa Kemal Paşa “Sen üşüyor musun böyle?” diye sordu. “Bey, 100 bin kişi kurtulacak. Ben öleceğim de ne olacak?” dedi.
Nene Hatun : Erzurum’un Pasinler ilçesine bağlı Çeperler Köyü’nde dünyaya gelmiştir. Aziziye Tabyası’nın savunulmasında çalışarak adını tarihe yazdıran Türk kadını. Aziziye savunmasına 20 yaşlarında gençken, küçük yaştaki oğlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak katılmıştır. Zatürre hastalığından dolayı 98 yaşında vefat etmiş ve kurtuluş mücadelesini verdiği Aziziye Tabyası’na defnedilmiştir.
Yirik Fatma : Gaziantep’te Fransızlara karşı savaşmıştır. Fransızlara karşı kurulan milli müfrezeye katılmak isteyince kendisine karşı çıkanlara “Benim kanım sizinkinden daha mı şirindir?” cevabını vermiştir. Yirik Fatma düşmanlara karşı gösterdiği cesaretle birçok kadına da örnek olmuştur. Yunanlılara karşı mücadele verilirken kendisinden bilgi alınmak istenmiş karşı çıktığı için düşman tarafından işkence yapılarak öldürülmüştür.
çok güzel olmuş yapanın ellerine sağlık
Çok güzel emğinize sağlık
Çok kötü olmuş vallahi hiç beğenmedim çok uzun ya biz kadınların ismini bekliyoruz bu bize
şiir yazıyor Bu ne
sen isimlerini yaz adam bize tarihini vermiş hem de tarihini öğrenirsin
Sanane
bütün yorumu oku lütfen ismini yaz gitsin.Bide bravo iyiki yapmıssınız böyle bişe çok iyi olmuş,vallaha bana göre çok güzel tavsiye ederim :D…
ve zaten ismi yazıyo mal
çoooooooooookkkkk güzel
çokk güzel yaaaaa
Emeği geçenlerin ellerine sağlık geçmişimizi kayıt altına aldıkları için ve gelecek nesillerimizide istifade etmesi için unutulmaması lazım bu vesile ile bütün Şehitlerimize ve göçmüşlerimize rabbimden rahmet dilerim
çok güzel
exsus selmı
ödev için harika ötesi
Inanilmazdı aynen ödev araştırması
Efsane olmuş bence çok güzel sadece isimlerini yazdım ama yine de okudum yapanın ellerine sağlık ve son olarak tavsiye ettim…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….
yapanın eline koluna sağlık müthiş olmuş yaaaaaaaaaaaaaaa
yapanın eline koluna sağlık müthiş olmuş yaaaaaaaaaaaaaa
Çooooooooooookkkkkkkk gggggggüüüüüzzzzeeeeeelllllll maşallah
Çok güzel müthiş kim yaptıysa ellerine sağlık çok teşşekkürler ödev için çok işe yaradı maşallah
Teşekkür ederim.Fakat milletimizin bu büyük insanlarının burada olmadığı için üzgünüm