Sırtından geçinmek : Kendisi çalışmayıp başkasının kazandığı ile geçinmek, asalak yaşamak.
Sırtını sağlam duvara dayamak (vermek) : Güçlü birinin koruyuculuğuna güvenmek.
Sırtını yere getirmek : 1. Birine karşı üstün gelmek. 2. Güreşte hasmını yere yatırarak yenmek.
Sıtma görmemiş : Gür ve kalın ses.
Silahlar konuşmak : Silahlarla karşılıklı olarak ateş etmek.
Silip süpürmek : 1. Ne var ne yoksa hepsini yemek. 2. Yok etmek.
Sinek avlamak : İşi veya müşterisi olmadığından boş oturmak.
Sinekkaydı tıraş : Özenle yapılan sakal tıraşı.
Sinekten yağ çıkarmak : Mümkün olmayacak şeylerden çıkar sağlamaya çalışmak.
Sineye çekmek : Bir zararı, kötü bir sözü, davranışı ya da olayı istemeden kabullenmek.
Sinir olmak : Öfkelenmek, kızmak.
Sinirleri altüst olmak : Çok sinirlenmek, öfkesinden nasıl davranacağını bilememek.
Sinirleri ayağa kalkmak : Aşırı derecede sinirlenmek, kızmak.
Sinirleri boşanmak : Sevinçten veya heyecandan, kendini tutamayarak sürekli gülmek, ağlamak ya da bağırmak.
Sittin sene : Ömür boyu, sonsuza kadar.
Sivri akıllı : 1. Yadırganan düşünceleri olan ve başkalarının düşüncelerini beğenmeyen kimse. 2.değişik fikirli kimse.
Sizden iyi olmasın : Bir kişi tanıtılırken; çok değerlidir, en az sizin kadar değerlidir, siz de çok iyisiniz anlamında kullanılır.
Size (sizlere) ömür : O öldü, siz sağ olun, geride kalanlar uzun yaşasın anlamında kullanılır.
Slogan atmak : Çarpıcı etkili propaganda sözleriyle bağırmak.
Soğuk duş : Ansızın bildirilen kötü haber, felaket haberi.
Soğuk hava esmek (estirmek) : Bir yerde gerginlik oluşmak, oluşturmak.
Soğukkanlı : En kötü durumlarda bile heyecan, telaş ve şaşkınlık göstermeyen, duygularını belli etmeyen.
Soğuk nevale : Davranışları soğuk, sevimsiz kişi.
Sokağa düşmek : 1. Bir şey, çokluğundan ötürü değeri düşmek. 2. Kötü yola düşmek, ahlak dışı davranışlarda bulunmak.
Sokak süpürgesi : Durmadan gezip duran, evinde oturmayan.