Eş sesli sesteş kelimeler sözlüğü yazılışı ve okunuşu aynı olduğu hâlde anlamları farklı olan kelimelerdir. Bunlar yalın hâlde olabildikleri gibi ek almış hâlde de olabilirler. Burada dikkat edilmesi gereken; aynı seslerle değişik ve birbirleriyle hiç ilgisi olmayan kavramların anlatılması durumudur. Genelde İlkokul sınıflarında öğrenciler tarafından karıştırılan bir konudur. Bir cümlede kullanıldığında aynı kelime olmasına rağmen farklı anlamlar çıkmaktadır. Bu nedenle sizler için alfabetik yani s ile ilgili başlayan eş sesli kelimeler listesi ve tablosunu derledik.
Tabi bu tanımdan anlaşılacağı üzere sesteş sözcükler, birebir aynı yazılışa sahip oldukları hâlde Türkçenin gücünü gösterecek şekilde birden fazla anlama gelen kelimeleri kapsamaktadır. Yani ses kalıbı aynı olan bu sözcüklerin karşıladıkları kavramlar tamamen farklıdır.
Örneğin bir sayı olan “yüz” ile “başın ön bölümü” ve suda “yüz” anlamındaki yüz; çaygillerden bir içecek olan “çay” ile ırmaktan büyük akarsu vb.
– Yüzünde kocaman bir sivilce çıkmıştı.
– Vücuttaki tüm kasları çalıştıran en güzel spor yüzmedir.
– Çobanın dağın eteklerine yayılmış tam yüz tane koyunu vardı.
Yukarıdaki üç cümlede de “yüz” sözcüğü kullanılmış; fakat hepsi farklı bir anlamı karşılamıştır.
S İLE BAŞLAYAN EŞ SESLİ KELİMELER |
|
Saç | (I) Baş derisini kaplayan kıllar (II) Saçmak eylemi |
Saf | (I) Dizi, sıra (II) Katıksız, halis |
Safra | (I) Denizcilikte denge için kullanılan ağırlık (II) Karaciğerin salgıladığı acı sıvı, öd |
Sağ | (I) Solun karşıtı (II) Canlı, diri |
Saka | (I) Sucu (II) Renkli, güzel sesli bir kuş |
Sal | (I) Düz ve korkuluksuz deniz veya ırmak taşıtı (II) Salmak eylemi (III) Tabut |
Sandal | (I) Kerestesi sert ve kokulu bir ağaç (II) Kürekle yürütülen deniz teknesi (III) Sandalet |
Satır | (I) Yazının bir sırası (II) Et kesme bıçağı |
Saz | (I) Su kıyısında, bataklıkta yetişen ince, açık sarı renkli kamış (II) Her tür müzik aracı, çalgı |
Sedir | (I) Arkalıksız, üstü minderli divan (II) Bir tür ağaç |
Sele | (I) Yayvan, genişçe sepet (II) Bisikletin oturulacak yeri |
Sema | (I) Gök (II) İşitme, duyma |
Ser | (I) Baş, kafa (II) Limonluk (III) Sermek eylemi |
Seri | (I) Bir bütün oluşturan şeylerin tümü, dizi (II) Hızlı |
Set | (I) Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar (II) Masa tenisi, voleybol vb. oyunlarda maçın her bir bölümü |
Sır | (I) Bir tür cila, vernik (II) Gizli tutulan şey |
Sim | (I) Gümüş (II) İşaret |
Sirke | (I) Bit, tahtakurusu vb. asalak böceklerin yumurtası (II) Ekşimiş üzüm, elma, limon vb. suyu |
Soluk | (I) Ciğerlere hava alıp verme, nefes (II) Rengi atmış olan, solmuş, uçuk |
Som | (I) İçi dolu olan (II) Rıhtımın su üstündeki bölümü |
Somun | (I) Yuvarlak ve şişkin ekmek (II) Cıvatanın ucuna geçirilen, içi yivli demir başlık |
Soy | (I) Sülale, ırk (II) Soymak eylemi |
Sur | (I) Kale duvarı (II) Uğur, alın yazısı, talih |
Sümsük | (I) Uyuşuk davranan, miskin (II) Sivri gagalı deniz kuşu |
Sürme | (I) Sürmek işi (II) Kirpik diplerine sürülen siyah boya |