“İletişim kurmamızdaki en önemli öğelerden biri sesimizdir. Sesimizde meydana gelen bozulma ve değişimler iş yaşamından özel hayata kadar her alanda olumsuz etkiler yaratır. Sesler, nefes alıp-verme esnasında akciğerlerden gelen havanın, ses tellerini, aralarından geçerken titreştirmesi sonucu oluşur.
Ses telleri, insanların ses çıkarmasını sağlayan en temel organlardır. Bu iki küçük ve katlı doku gırtlak boyunca uzanır. Gırtlak boğazda havanın geçtiği bir bölümdür. Dilin arkası ve soluk borusunun arasında kalır. Gırtlağa bazen müzik kutusu denir çünkü ses tellerini içerir. Gırtlaktaki kaslar ses tellerini gerer ve gevşetir. Nefes aldığımız zaman, ses tellerimizi gevşetiriz ve böylece içinden havanın geçtiği “V” şeklinde bir aralık kalır. Konuştuğuz zaman ses tellerimizi onlara bağlı kaslar yardımıyla çekeriz ve aralığı daraltırız.
Sonra, akciğerlerimizden gelen havayı gırtlaktan dışarı çıkanrken hava gerilmiş ses tellerini titretir ve ses çıkar. Teller ne kadar gergin olursa çıkan ses o kadar ince olur. Teller gevşekse ses kalın çıkar.
Sesin perdesini, gırtlağın ölçüsü belirler. Kodınların ses telleri erkeklerden daha kısa olduğu için sesleri daha incedir.